Ve bu şekilde hissettikleri gücü sırayla tekrar geri uyguluyorlar. | TED | ثمّ يتناوبون على القيام لتطبيق القوة التي قاموا بتجربتها جيئة و ذهابا. |
Köy masaydı. Herkes sırayla deliyi oynuyordu. | Open Subtitles | القرية كانت الطاولة كانوا يتناوبون على دور الأحمق |
O pislikler sırayla geldiler üstüme. Tüm gece boyunca. | Open Subtitles | وهؤلاء الأوغاد أخذوا يتناوبون عليّ طوال الليل |
sırayla bir lokma kapabilmek için balık sürüsünü kuşatmada birlikte hareket ederler. | Open Subtitles | يَعملون معاً لحَبس كرة السمك، يتناوبون لإنتزاع لقمة. |
sırayla fırtınaların asıl darbesine dayanıyorlar. | Open Subtitles | يتناوبون تحمل عبء مواجهة العاصفة |
Bir grup tutuklu hapishane kütüphanesine gider ve senin baştan sona okuduğun bir kaç kitabı karıştırır, sonra da gittiğin yeri unutturana kadar sırayla seni döverler. | Open Subtitles | مجموعة من السجناء سيذهبون لمكتبة السجن ويأتون بمجموعة من الكتب، والتي من المحتمل قمت بقراءتها من بدايتها لنهايتها وبعد ذلك يتناوبون الضرب عليك بها |
Diğer takım ise sırayla bu topa bir sopacıkla vuracak. | Open Subtitles | بينما الفريق الآخر ... فسوف يتناوبون على ضرب هذه الكرة بهذه العصا |
Kaba olmak istemem ama seni aynı anda mı yapacağız yoksa sırayla mı? | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أكون المبتذلة هنا. ولكن نحن فاعلون لك معا أو ما شابه، ونحن يتناوبون... |
Ben aşçı değilim herkes sırayla yapıyor ve sulandırılmış mantarlarımız var. | Open Subtitles | -أنا لست كوك، نحن يتناوبون وهذا والفطر إعادة رطب. |
- Ben aşçı değilim, sırayla yapıyoruz ve sulandırılmış mantar var. | Open Subtitles | -أنا لست طباخا، ونحن يتناوبون وهذا الفطر إعادة رطب. |
sırayla ölürlermiş. | Open Subtitles | يتناوبون الموت. |
Bay ve Bayan Peterson akşam yemeği için sırayla eve gelirler. | Open Subtitles | السيّد والسيّدة (بيترسون) يتناوبون لمن يعود إلى البيت لتناول العشاء، أتعلمان ذلك؟ |
O yüzden dönüşümlü olarak her gün sırayla yerde yatıyorlarmış. | Open Subtitles | لهذا يتناوبون النوم على الأرض |
- Bence sırayla uyuyorlar. | Open Subtitles | -أعتقد أنهم يتناوبون |