ويكيبيديا

    "يتوجّب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gerekeni
        
    • gerekmez
        
    • gerekecek
        
    • gerekmiyor
        
    • zorundayız
        
    Adam yapmam gerekeni yaptığımı için beni özel biri gibi gösteriyor. Open Subtitles الرجل جلعني أبدو مميزا لفعلي ما يتوجّب عليّ
    Yapman gerekeni yap. Open Subtitles افعل ما يتوجّب عليك فعله، علينا التخلّص من الجثّة
    Yapmam gerekeni yapıyorum diyorsun? O zaman ben de öyle yaparım. Open Subtitles "عليكم أن تفعلوا، ما يتوجّب عليكم فعله" حسنٌ، احزر ماذا ؟
    - Teşbihleri takdir etmem ve şiirselliğinden etkilenmem için Müslüman olmak gerekmez. Open Subtitles -لا يتوجّب عليّ أن أكون مسلمًا لألتمس جمالَ صفحاته أو كمالَ عباراته.
    Yemek için her paraya ihtiyacım olduğunda bunu yapmam gerekecek mi? Open Subtitles هل يتوجّب علي دائماً القيام بذلك للحصول على نقود لأجل الطعام؟
    Ona ulaşması için bizi öldürmesi gerekmiyor. Eğer burada geri dönüş yolumuz olmadan kapalı kalırsak. Open Subtitles لا يتوجّب الأمر قتلنا لو علقنا هنا بدون أيّ وسيلة للعودة
    Galiba bu yolun bizi götürdüğü yere gitmek zorundayız. Open Subtitles أخمّن أنه يتوجّب علينا أن نرى إلى ماذا سينتهي بنا هذا الطريق
    Bu anlaşmayı derinlemesine araştıracağım ve uzun zaman önce yapmam gerekeni yapacağım- Open Subtitles وأفعل ما كان يتوجّب عليّ فعله قبل زمن طويل...
    - Ambulans çağır. Yapman gerekeni yap. Open Subtitles اتصل بالإسعاف، افعل ما يتوجّب عليك فعله
    Telefonu geri almak için yapmam gerekeni yaptım. Open Subtitles فعلت ما يتوجّب عليّ فعله لأستعيد الهاتف
    Yapmam gerekeni yaparım. Open Subtitles سأفعل ما يتوجّب عليّ
    Yapman gerekeni yaparsın. Open Subtitles تفعلين ما يتوجّب عليكِ فعله
    Yapmam gerekeni yapmamı söyledin, ben de Alex'i seçtim. Open Subtitles أنتِ من أخبرني أن أقومَ بما يتوجّب عليّ، لذا اخترتُ (آليكس)
    Eğer taşı varsa, ağrı kesici alır taş düşer, bir şey yapmamız gerekmez. Strüvit taşı olabilir. Open Subtitles إذا كانت حصاةً فستتناول مسكناتٍ ثمّ تمرّ الحصاة، ولا يتوجّب علينا فعل شيء قد تكون حصاةً من الستروفايت
    Böylece üzerinde düşünmemiz gerekmez. Open Subtitles بتلك الطريقة لن يتوجّب علينا التفكير بالأمر.
    Ona ne olduysa öğrenmemiz gerekecek. Open Subtitles حسنا، مهما حدث له يتوجّب علينا معرفة ماهو
    O yüzden sonra tekrar gelip, arabadan alıp bilgisayara takmamız gerekecek. Open Subtitles لذا يتوجّب علينا العودة لاحقاً، لآخذه ونولجه في الكمبيوتر.
    Yarın ayrılana kadar seni bildirmem gerekmiyor. Open Subtitles يتوجّب أن أمدّك بالحصّة المقرّرة إلى أن تغادر في الغد.
    Ayrıca yemeklere para vermem de gerekmiyor. Open Subtitles أيضاً, لا يتوجّب علي الدّفع مقابل الطعام!
    Sen hariç çünkü geç saatlere kadar çalışmak zorundayız. Open Subtitles ،بإستثنائك على الرغم من ذلك يتوجّب علينا العمل متأخراً
    İşte bu yüzden senin şu malzemeleri bulmak zorundayız. Open Subtitles ولهذا يتوجّب علينا العثور على مكوّنات تعويذتك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد