O yüzden, hazırlanılmış, ama biriyle karşılaşmayı beklemiyorlardı. | Open Subtitles | تمّ التخطيط لها بشكل جيّد , لكنهم لم يتوقعوا مواجهة من يعارضهم |
Denizcimizi ürünlerin arasında bulmayı beklemiyorlardı. | Open Subtitles | ربما لم يتوقعوا أن يكون جزءاً من محصولهم الربيعي. |
Yani bir İskoç'un komik olmasını beklemiyorlar. | Open Subtitles | أقصد أنّهم لم يتوقعوا لرجل إسكتلندي أن يكون مرحا. |
Yarını tahmin bekliyorlar ki bu şempanzeleri, hele ki yalnız başına, hapsetmenin korkunç olmasının sebebi. | TED | يمكنهم ان يتوقعوا غدا, وهذا هو السبب لماذا هو رهيب جدا سجن الشمبانزي ، وحدها على وجه الخصوص. |
Almanlar, bu kadar geç bir tarihte bir sabotaj ekibi beklemezler. | Open Subtitles | الالمان لن يتوقعوا فريق من المخربيين في هذا الوقت المظلم |
En iyisi MacDonald'ı bekledikleri saatten hemen önce oraya varmak. | Open Subtitles | افضل وقت لتنفيذ الخطة هو : قبل ان يتوقعوا وصول مكدونالد |
İşte bu yüzden, bu kadar çabuk tekrarlanmasını beklemeyeceklerdir. | Open Subtitles | مما يعني أنهم لن يتوقعوا أن يتكرر ذلك في وقت قريب |
Hadi İnsanlar senin gelmeni beklemiyor. | Open Subtitles | هيا. الناس لم يتوقعوا أن تذهبي |
60 yaşındasın. Her hafta yolculuk etmeni bekleyemezler. | Open Subtitles | إنهم لا يمكن أن يتوقعوا منك أن تظل تقود كل إسبوع |
İnsanlar benden pek bir şey beklemiyordu. Hele senin gibi biriyle olacağımı hiç beklemiyorlardı. | Open Subtitles | الناس لم يتوقعوا مني الكثير وبالتأكيد لم يتوقعوا مني |
Dört ay daha yaşamanızı beklemiyorlardı ama yaşadınız. | Open Subtitles | لم يتوقعوا أن تعيشي لأربعة أشهر إضافية ولكنك فعلتِ |
Onu çok da erken beklemiyorlardı. | Open Subtitles | لم يتوقعوا أن يظهر بهذة السرعة |
Ama bizim de onlara bir sürprizimiz var! Asla üç kişinin 12,000 Dalek savaş gemisine saldırmasını beklemiyorlar. | Open Subtitles | لكن عنصر المفاجئة في دفتنا لن يتوقعوا اطلاقا أن ثلاثة أشخاص |
Evet ama bizlerin karşı koyacağını beklemiyorlar. | Open Subtitles | أجلّ، لكنهم لن يتوقعوا منا القتال |
Orada bizi beklemiyorlar. | Open Subtitles | انهم لن يتوقعوا ظهورنا |
Belli ki, üreticileri içinde insan kalıntıları olacağını tahmin etmemişlerdi. | Open Subtitles | واضح أنّ صانعي الآلة لم يتوقعوا بقايا بشرية |
Bizi izleyemeyeceklerini biliyoruz, ...ama rotamızı tahmin etmeleri mümkün. | Open Subtitles | انظر، نحن نعلم أنهم لا يستطيعوا تعقبنا لكن من الممكن أن يتوقعوا خط سيرنا |
Evet, uyarı gönderildiği için sınırdan geçmeni beklemezler. | Open Subtitles | لن يتوقعوا ان تجتاز الحدود باعتبار ان الأنذار قد تعمم |
Alarm verildiğinden sınırı geçmeni asla beklemezler. | Open Subtitles | لن يتوقعوا ان تجتاز الحدود باعتبار ان الأنذار قد تعمم |
Hayır. Bizi görmeyi bekledikleri yerlere gidemeyiz. | Open Subtitles | لا لايمكننا الذهاب لأى مكان يتوقعوا أن يرونا فيه |
Çünkü bizden vurmamızı bekledikleri son yer orası. | Open Subtitles | لأنها المنطقة التي لن يتوقعوا منا الهجوم فيها |
Eğer daha önce hiç denenmemişse Kalakeya'lar da bunu beklemeyeceklerdir. | Open Subtitles | إنْ لم يستخدمها أحد فإنّ "الكالاكياس" لن يتوقعوا ذلك أيضًا |
... hiçbir şey beklemiyor olacaklar. | Open Subtitles | اليوم الذى لن يتوقعوا حدوث أى شىء فيه |
Sen yeni gelinsin. Bundan daha önce dönmeni bekleyemezler. | Open Subtitles | أنتِ عروس ولن يتوقعوا رجوعكِ قبل ذلك الوقت |
Bence Asgardlılar dost bir Jaffa'yı tuzağa düşürmeyi düşünmemişlerdi. Anlayacaklardır. | Open Subtitles | أنا متأكد ان الأسجارد لم يتوقعوا أن يأسروا . جافا صديق , أعتقد أنهم سوف يتفهمون الوضع |