ويكيبيديا

    "يتوقعون أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bekliyorlar
        
    Çalışanların teknolojiyi kullanmasını, zamandan tasarruf etmeyi, insanların işinde daha iyi olmasını bekliyorlar. TED يتوقعون أن يستخدمها الناس، لتوفير الوقت، ويصبحون أفضل في وظائفهم.
    İnsanlar, görünen o ki, ne kusursuz mantığa sahipler, ne de birbirlerinin kusursuz mantığa sahip olmasını bekliyorlar. TED الناس، كما اتضح، إما ليسوا عقلانيين تمامًا، أو لا يتوقعون أن يكونوا عقلانيين تماماً.
    Senden hepsini bir günde öğrenmeni mi bekliyorlar yoksa? Open Subtitles ماهذا, هل يتوقعون أن تكوني ذكية في يوم واحد؟
    Ne dememi bekliyorlar? Onlari tanimiyordum. Open Subtitles ماذا يتوقعون أن أقول, لا أعلم من هم هؤلاء حتى
    Hiç şüphesiz harekat yapmamızı bekliyorlar.. Open Subtitles بلا شك يتوقعون أن نقوم بعملية تحرير للرهائن
    Bazı kısımları temizlememi bekliyorlar. Open Subtitles إنهم يتوقعون أن أتولى أمر التنظيف لحفلة ما, بعد الحفلة الموسيقية
    Hafta sonu gitmemizi bekliyorlar. Open Subtitles إنهم يتوقعون أن نرحل خلال عطلة نهاية الإسبوع
    Öldüğü için reytinglerin tavan yapmasını bekliyorlar. Open Subtitles إنّهم يتوقعون أن تحقق نسب المشاهدة أرقاماً قياسية بعد موته.
    Evet, nişan partisiyle ilgili başımın etini yiyorlar ve davet etmek istediğin kişilerin isimlerini bekliyorlar. Open Subtitles نعم, أنهم جميعاً بساعدونني في أحتياجات حفلة الزفاف وهم يتوقعون أن تدعو بعض الأسماء الكبيرة للحفلة
    Eğer Asya'da Japonya'ya ya da Avrupa'da Finlandiya'ya bakarsanız bu ülkelerdeki anne babalar her öğrencinin başarılı olmasını bekliyorlar ve bunun yansımasını öğrenci davranışlarında görebiliyorsunuz. TED إن أنتم ذهبتم إلىالياپان في آسيا أو فنلندا يأوروبا، ستجدون أن الأباء والمدرسين بهذين البلدين يتوقعون أن كل طالب قادر على النجاح، ويمكنكم في الواقعملاحظة أن تصرفاتهم تعكس ذلك الأمر.
    Çinlilerin her zaman aradığı bu tür otoriter bir figürümüz var ve hükûmetin fiilen harekete geçmesini ve bununla ilgilenmelerini bekliyorlar. TED لدينا هذا النوع من الشكل السلطوي الذي يتطلع له الصينيون دوماً، وهم يتوقعون أن تتخذ الحكومة الإجراءات فعلاً، وهم يتعاملون مع ذلك.
    Yabancılar, sis içindeki Londra meydanlarında atlı arabalar ve parçalanmış orospular görmeyi bekliyorlar. Open Subtitles الأجانب يتوقعون أن ميادين لندن يملأها الضباب و التاكسيات بها عباره عن عربه بعجلتين يقودها حوذى و بها محفات عليها بنات هوى خليعات .. الا ترى ذلك ؟
    Senden Casey Kasem gibi konusmani mi bekliyorlar? Open Subtitles إنهم يتوقعون أن تبدو مثل"كاسي كاظم". من أصل لبناني فلسطيني-وصوت إذاعي عربي أمريكي =.
    İstedikleri gibi boşboğazlık ediyorlar ve pisliklerini üstlenmemizi bekliyorlar. Open Subtitles إنهم يثرثرون بعيدًا و يتوقعون أن ننظف أوساخهم من خلفهم!
    Peter, evimize bir sürü insan gelecek ve hindi yemeyi bekliyorlar. Open Subtitles َ(بيتر) لدينا ضيوف كثيرين قادمين وهم يتوقعون أن لدينا ديك رومي
    Sorunlarına yardımcı olmamı bekliyorlar. Open Subtitles يتوقعون أن بإمكاني معالجة مشاكلهم.
    Jack'ten, Sunrise Hills Alışveriş Merkezi'nde, Sentox sinir gazı kutularından birini yaymakta yardım etmesini bekliyorlar. Open Subtitles (إنهم يتوقعون أن يساعدهم (جاك في إطلاق عبوة واحدة من غاز الأعصاب في سوق (سان رايز هيل) التجاري
    Bu öğleden sonra Natasha'yı sorgulamayı bekliyorlar. Open Subtitles إنهم يتوقعون أن تأتي (ناتاشا) إلى المحكمة هذا المساء.
    John, burada olduğumuzu biliyorlar. Merdivenlerden çıkmamızı bekliyorlar. Open Subtitles إنهم يعلمون أننا هنا يا (جون) إنهم يتوقعون أن نأتي من الدرج
    Tutsaklar gibi oturmamızı bekliyorlar. Open Subtitles يتوقعون أن نجلس هنا كالسجناء.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد