Bu arada o bir yetim. Ama acıma duygunla oynamasına izin verme. | Open Subtitles | بالمناسبة , إنّها يتيمة لكن لا تجعليها تلعب بعواطفك ؟ |
Jane bir yetim ve Bayan Bates daha iyi günler görmüştü. Ben de çabalıyorum işte. | Open Subtitles | جاين يتيمة , وانسة بايتس مرت بضائقة ولكني احاول |
kimsesiz bir kediyken bu kurabiyelerden bana vermiştin. | Open Subtitles | إنه كعك السمك الذى أعطيتينى منه عندما كنت قطة صغيرة يتيمة |
Bir hata yaparak başka bir küçük kızı Öksüz bırakma korkusunu aşamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التغلّب على الخوف الذي يشدني وأجعل فتاة صغيرة أخرى يتيمة |
Ben bir yetimim. Beni o kurtarmış. | Open Subtitles | لا يمكننى البوح به0 لقد كنتُ يتيمة ورعانى |
Lütfen baba, yalvarıyorum, bana o yetimi bu kadar çabuk bırakma. | Open Subtitles | أرجوك ياوالدي, أتوسل إليك لا تتركني يتيمة في وقت مبكر |
Sen bir yetimsin, doğum tarihini bilemezsin. | Open Subtitles | ولكنك في الواقع يتيمة لا يمكنك معرفةُ تاريخ ميلادك |
Bence eder. Ben de bir yetimdim, nasıl olduğunu biliyorum... | Open Subtitles | أظنّه مهمّاً، كنت يتيمة أيضاً وأعرف كيف تجري هذه الأمور |
POLİS AKADEMİSİNE BİRİNCİLİKLE GİREN BİR YETİM | Open Subtitles | يتيمة هي فتاة متفوقة فى الدراسة تم قبولها فى الأكاديمية الشرطة |
Çöplükte yaşayan bir yetim olmana o kadar üzüldüm ki 10 yaşında bir çocuğu ameliyat etmene izin veriyorum. | Open Subtitles | أجل، أشعر بالسوء الشديد لأنكِ كنتِ يتيمة تخلى عنها الجميع، |
Kendisi meteliksiz bir yetim olur, haline acıyıp evimize aldık. | Open Subtitles | يتيمة بلا ثروة والتي شملناها بالعطف الموجود في قلوبنا |
Ailemden biri gelip beni almazsa üst kattaki teyze polislere kimsesiz olduğumu söyleyecekmiş. | Open Subtitles | السيدة بالأعلى ستخبر الشرطة أنّني قد أصبحت يتيمة إذا لم يظهر أحدٌ من أفراد العائلة |
Şimdi çocuğu kimsesiz kaldı. Böyle şeylerden nefret ediyorum. | Open Subtitles | و الآن طفلتها أصبحت يتيمة هذا يجعلني أشعر بالغثيان |
Mahkemede vesayetinin ondan alınması teklif edildi. Kızınız Öksüz kalacak. | Open Subtitles | المحكمة قررت انها لن تكون تحت وصايته , ستكون يتيمة |
Matty insanları, buldukları fotoğraf makinelerini, taşınabilir bellekleri Öksüz kalan fotoğraflarla kendisine yollamaya davet ediyor. | TED | يدعو ماتي الناس لإرسال آلات التصوير الرقمية التي وجدوها إليه، شرائح الذاكرة التي فقدت بصور يتيمة. |
Ben bir yetimim. Üç yıl önce ebeveynlerim milyonerler için bir yolculuk düzenlediler. | Open Subtitles | أنا يتيمة منذ 3 سنوات نظم والداى رحلة للمليونيرات... |
Dünyanın en zengin yetimi. Milyonlar ediyor... | Open Subtitles | أغني يتيمة في العالم، إنها تساوي ملايين |
Sen bir yetimsin Seni çöplükte buldular | Open Subtitles | انت فتاة يتيمة تعيشين في صفيحة قمامة |
Atuan Tapınağına ilk geldiğimde yetimdim. | Open Subtitles | كنت مجرد يتيمة عندما وصلت معبد أتوان كخادمة للمدرسة |
Çocuklar, ben de bir Öksüzüm. | Open Subtitles | شباب انا ايضا يتيمة |
babasız bir genç kızı korkunç amcasının muhtemel tacizlerinden kurtardı. | Open Subtitles | عندما أنقذ حسناء يتيمة من مخالب عمّها التركى المزعوم |
O bir yetimdir. Sizi Tanrı gönderdi! Andrey Semyonoviç, aziz dostum... | Open Subtitles | هذه يتيمة, هي يتيمة, إن الله هو الذي أرسلك |
Ben de bir yetim olarak büyüdüm ama sürekli bunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | أنا كنت أيضا ً يتيمة , لكني لا أفكر بذلك طيلة الوقت . |
Birisi bu adamın ölümünden, onun dul, bu çocuğun babasız kalmasından sorumlu. | Open Subtitles | أحدهم مسؤول عن وفاة ذلك الرجل، عن جعلها أرملة وتلك الطفلة يتيمة الأب. |