| Babanın ölümünden sonra öksüz kaldın. Sonra ne oldu? | Open Subtitles | بعد وفاه والدك اصبحت يتيمه ماذا حدث بعد ذلك ؟ |
| O, öksüz kıza biraz hoş görülü olmalısın. Ben öyleyim. | Open Subtitles | أعرف أنه يجب علي أرخي معها قليلاً لأنها يتيمه , وأنا فعلا مرخيه |
| Yazar olmayı düşünüyorum. Geleceğim pek parlak gözükmüyor. öksüz olmak vb. | Open Subtitles | كنت أخطط لأن أكون كاتبه لا أعتقد حقاً أنه لدي مستقبل الآن، كوني يتيمه و كل ذلك |
| bir yetim olarak büyümek çok zor olmalı. | Open Subtitles | لا بد وأنه كان من الصعب أن تكبرى وأنت يتيمه |
| Bir yetim olduğumu fark ettiğim andan beri bir geleceğim olmadığını biliyordum. | Open Subtitles | منذ الآن ،ادركت انى يتيمه علمت انى ليس لدى مستقبل |
| Onu kimse arayıp sormadıysa, Kimsesiz olmalı. | Open Subtitles | و مادام لم يتصل بها أي أحد فهي يتيمه |
| Babanın öldürülmesinden sonra, öksüz kaldın. | Open Subtitles | ألان و قد اصبحت يتيمه بعد وفاة والدك |
| Kendisi Crystal Creek'de öldürüldükten sonra kızı Anna öksüz kalmış | Open Subtitles | ابنته (آنا) اصبحت يتيمه بعد ان قتل في "كريستال كريك" |
| Ben kendimi öksüz gibi hissediyorum. | Open Subtitles | ان اشعر بأننى يتيمه |
| O bir öksüz. | Open Subtitles | . انها يتيمه |
| Senin karaktersin bir yetim. | Open Subtitles | كما ترين , شخصيتك يتيمه ويتوجب عليك العودة |
| Kendine güvenen bir şekilde yetim olmadığını söyleyen kişi. | Open Subtitles | أنتِ هي الإنسانه التي كانت تصر على أنها غير يتيمه |
| Kızının yakında yetim kalacağını bilmek beni gerçekten üzüyor, ama bunu çevirme. | Open Subtitles | عندما أفكر أن ابنته التي كان يتحدث عنها ستصبح يتيمه لكن لا تترجم له هذا الشيء |
| O bir yetim. Hastalıklı bir yetim. | Open Subtitles | إنها يتيمه مع مرض اليتامى |
| Ben yetim sayılırım. | Open Subtitles | أَنا يتيمه. |
| - yetim mi? | Open Subtitles | يتيمه ؟ |
| Lindsey Hammond adında Kimsesiz bir çocuğu evlat edindi. | Open Subtitles | "تبنى يتيمه إسمها " لينزي هاموند |