Yardıma ihtiyaç duyduğunu kanıtlayan öğrencilere 10 milyon dolar burs veriyoruz. | Open Subtitles | لدينا صندوق للمنح الدراسية بقيمة 10 ملايين دولار من أجل الطلاب الذين يثبتون أننا نحتاجهم |
Ama kendilerini kanıtlayan insanlarla tanışmaya her zaman ilgi duyar. | Open Subtitles | لكنه دائماً ما يرغب بلقاء من يثبتون أنفسهم |
Ama kendilerini kanıtlayan insanlarla tanışmaya her zaman ilgi duyar. | Open Subtitles | لكنه دائماً ما يرغب بلقاء من يثبتون أنفسهم |
Evet, bunu ispat ettikleri gün, ben de iri Palmolian tazılarına, etlerimi kemiklerimden ayırmaları için izin vereceğim. | Open Subtitles | حسناً اليوم الذي يثبتون هذا هو اليوم الذي سأترك كلاب الصيد تنزع اللحم من كل عظامي |
İtiraf etmeliyim ki, DNA testinin Emily'yi öldürdüğünü ispatlayacağına inanıyordum ama Haladki'yi öldürdüğünü ispat etti. | Open Subtitles | فكّرت إختبارات DNA يثبت بأنّك قتلتها، لكن بدلا من ذلك، يثبتون قتلت هالادكي. |
- Çalışmalar kanıtlamıştır ki... | Open Subtitles | - الطلاب سوف يثبتون هذا ... . |
- Çalışmalar kanıtlamıştır ki... | Open Subtitles | - الطلاب سوف يثبتون هذا ... . |
Daha saldırıya geçmeden bunu yapabileceklerini kanıtladılar. | Open Subtitles | وطالما أنهم لا يرتكبون جرائم يثبتون أحقيتهم علينا |
Ama kendilerini kanıtlayan insanlarla tanışmaya her zaman ilgi duyar. | Open Subtitles | لكنه متشوق للقاء من يثبتون أنفسهم |
Bu da Sadaat'ın hâlâ hayatta olduğunu ispat ediyor. | Open Subtitles | يثبتون بذلك أيضاَ أن " سادات " ما يزال حياَ |
Evimde bir hayalet olduğunu kanıtladılar. | Open Subtitles | يبدو انهم يثبتون بأن هناك شبح في منزلنا |