Kimse onu banka soymaya zorlamadı. | Open Subtitles | لم يجبره أحد على سرقة المصارف |
Bunun için kimse zorlamadı onu. | Open Subtitles | لم يجبره أحد على هذا |
Kimse onu banka soysun diye zorlamadı. | Open Subtitles | "لم يجبره أحداً، يذهب لسرقة البنوك" |
Eğer o dönerse kim Wickham'la kavga edip onu evlenmeye zorlayacak? | Open Subtitles | من سيقاتل ويكهام يجبره على الزواج بها اذا حضر هو الى هنا؟ |
NCS'in direktörlüğünü bırakmaya zorlayacak türden inceleme. | Open Subtitles | إمعان النظر الذي قد يجبره على ترك منصبه "كـ"مدير الخدمات السرية |
Albay, bu saçmasapan formu doldurması için onu zorluyor. | Open Subtitles | العقيد يجبره على تعبئة هذا الاستبيان الغبي |
Raul onu zorluyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو وكأن راؤول كان يجبره على القيام بذلك |
Kimse onu Moskova'da protesto yapsın diye zorlamadı. | Open Subtitles | لم يجبره أحد على الإحتجاج في (موسكو) |
Bu, onu işleri hızlandırmaya zorlayacak. | Open Subtitles | وهذا سوف يجبره على تسريع الأمور. |
Bellamy kirli işlerini yapması için onu zorluyor. | Open Subtitles | لأنه يجبره على العمل الفاسد |