ويكيبيديا

    "يجب أن أصل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gitmeliyim
        
    • gitmem lazım
        
    • olmalıyım
        
    • ulaşmalıyım
        
    • gitmem gerek
        
    • ulaşmam lazım
        
    • ulaşmam gerekiyor
        
    • ulaşmam gerek
        
    • gitmem gerekiyor
        
    • kadar oraya gidecektim
        
    Oraya gitmeliyim ve tamamen panik yapmalıyım. TED لهذا يجب أن أصل إلى هناك وأكون في حال فزع مطبق.
    Çabuk halledelim şu işi. İşe gitmem lazım. Open Subtitles هيا لنجعل هذا بسرعة , يجب أن أصل إلى العمل
    Hafta sonunda Los Angeles'de olmalıyım. Open Subtitles يجب أن أصل لوس أنجليس بحلول نهاية الأسبوع
    Hangi yolla gidersek gidelim, varmam gereken yere, hareketten en geç 20 saat sonra ulaşmalıyım. Open Subtitles وبأي حال يجب أن أصل لهدفي خلال 20 ساعة من لحظة مغادرتنا
    Acilen gitmem gerek, beni alırmısınız lütfen? Open Subtitles أعذرني، يجب أن أصل سريعاً هل يمكنك توصيلي رجاء؟
    O kıza ulaşmam lazım. Hayır, hayır, çok tehlikeli. Open Subtitles يجب أن أصل إلى تلكَ الفتاة - كلا ، إنّها مخاطرة كبيرة جداً -
    Maureen'e, Frank ve Dee'den önce ulaşmam gerekiyor. Open Subtitles حسناً، يجب أن أصل الى موريين قبل فرانك وديي
    Ama Halderville'e hemen gitmeliyim gelecek perşembe değil. Open Subtitles لكني يجب أن أصل إلى هالدرفي الآن وليس الخميس القادم كيف أصل إلى هناك بدون خريطة؟
    Los Angeles'a gitmeliyim. Open Subtitles يجب أن أصل إلى لوس أنجليس كان علي أن أصل منذ ساعات
    Hayır, lütfen. Hemen limana gitmeliyim. Eve gitmek için son şansım bu. Open Subtitles لا أرجوكم أرجوكم ، يجب أن أصل إلى الميناء ، تلك فرصتي الوحيدة للعودة إلى وطني
    - Evime gitmem lazım. Ben... - Benimle gel! Open Subtitles يجب أن أصل إلى البيت بنفسي هل تأتين معي وتساعديني في ايجاد طعام
    gitmem lazım. 5 dakikaya öğretmenlik yapacağım. Open Subtitles يجب أن أذهب , يجب أن أصل في خمسة دقائق
    Bambu dansına çalışabilmek için erkenden gitmem lazım böylece beden eğitimini geçip üniversiteye gidebilir ailemden daha iyi bir jenerasyonda olabilirim çünkü görünüşe göre tüm geleceğim lanet bir çift sopadan atlamama bağlı. Open Subtitles يجب أن أصل مبكرا لكي أتمرن على الترنين لكي أنجح في التربية البدنية لكي أتمكن من الإلتحاق بالجامعة لكي أكون الجيل الذي يحقق ما هو أفضل من أبويه
    Babamı bulmam lazım. İyi olduğundan emin olmalıyım. Open Subtitles يجب أن أصل إلى أبي يجب أن أتاكد بأنه بخير
    Gerçekten kötü bir şey olmadan ona ulaşmalıyım. Open Subtitles يجب أن أصل إليه قبل أن يحدث شيئ سيئ جداً
    Gerçekten eve gitmem gerek. Open Subtitles النظرة، أنا حقا يجب أن أصل إلى البيت.
    - Ama benim buraya ulaşmam lazım. Open Subtitles يجب أن أصل لهنا
    Şeye ulaşmam gerekiyor... Şu... Hani... Open Subtitles و يجب أن أصل إلى منطقة التجميد...
    Ona yardım edebilirim ama ona bir an önce ulaşmam gerek. Open Subtitles أستطيع مساعدتها, ولكن يجب أن أصل أليها الآن
    Şu Giriş/Çıkış kulesine gitmem gerekiyor. Open Subtitles يجب أن أصل لبرج وحدات الإدخال والإخراج
    Ya yarina kadar oraya gidecektim ya da 25 milyon dolari kaybedecektim. Open Subtitles كان يجب أن أصل في اليوم التالي أو أخسر 20 مليون دولار

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد