Ulak olarak başlamalısın. | Open Subtitles | أجل؛ لكن يجب أن تبدأ كساعٍ؛ أتريد أن تكون ساعياً؟ |
Onlar ile ilgili değil, bunu biliyorlar... ...fakat onlarla başlamak zorunda. | TED | و يعلمون كذلك, أن الأمور الهامة ليست بشأنهم, ولكنها يجب أن تبدأ معهم. |
Ama bu ailede yetişkin kabul edilmek istiyorsan öyle davranmaya başlaman gerek. | Open Subtitles | لكن إن أردت أن نعتبرك كراشد في هذه العائلة يجب أن تبدأ بالتصرف كواحد |
Tamam, bak sana verdiğim şeyleri okumaya başlasan iyi olur, Will. | Open Subtitles | -حسنا,أتعرف ؟ يجب أن تبدأ بقراءة الاشياء الذى اعطيها لك ياويل |
Bende bir gün bir Vikingli olmak istiyorum. Bunun için erkenden başlamak gerek. | Open Subtitles | -أريد أن أصبح فايكينج حقيقي يجب أن تبدأ باكرا .. |
Bu konuda yanlış yapıyorsun ama. İnsanlara bir şans vermeye başlaman lazım. | Open Subtitles | وأخبرك أنك على خطأ هذه المرة يجب أن تبدأ بإعطاء الناس فرصة |
Adamım. Anlatmaya başla Anlatmaya başla, şimdi. | Open Subtitles | يجب أن تبدأ بالكلام يجب أن تبدأ الآن |
Sosyalizmin bir yerlerde başlaması gerek. | Open Subtitles | يجب أن تبدأ الاشتراكية في مكان ما |
Sanırım alışmak için genç yaşta başlaman gerekiyor. | Open Subtitles | أعتقد أنك يجب أن تبدأ من الصغر لتتعود عليها. |
Kimseyi rahatsız etmiyorum. Kimse de beni rahatsız etmiyor. Sen de aynısını yapmaya başlasan iyi olacak. | Open Subtitles | لا أضايق أحداً ، ولا يضايقني أحد وأنت يجب أن تبدأ في عمل نفس الشيء |
DC ile konuşmaya başlaman gerektiğini düşünmüyor musun? | Open Subtitles | حسنا، ألا تعتقد أنك يجب أن تبدأ من خلال التحدث إلى العاصمة؟ |
Kadınların oylarını tutmak istiyorsan eğitimle başlamalısın. | Open Subtitles | إذا كنت تريد الحصول على تصويت النساء يجب أن تبدأ بالتعليم |
Kadınların oylarını tutmak istiyorsan eğitimle başlamalısın. | Open Subtitles | إذا كنت تريد الحصول على تصويت النساء يجب أن تبدأ بالتعليم |
Her kız, kendi dünyasını bıraktıktıktan sonra yeni bir yaşama başlamak zorunda. | Open Subtitles | كل بنت يجب أن تبدأ حياة جديدة بعد ترك عالمها الخاص |
Sonunda babamızla aramızdaki herşeyi kontrol altına almışken yine bu şüphelerin başlamak zorunda. | Open Subtitles | أخيراً الامور أصبحت تحت السيطرة مع أبي و يجب أن تبدأ مجدداً مع كل هذه الشكوك |
O konuşmaz ama senin konuşmaya başlaman gerek. | Open Subtitles | إنها لا تتكلم ولكن يجب أن تبدأ أنت بالكلام |
Kendine bakmaya başlaman gerek. | Open Subtitles | يجب أن تبدأ بالاهتمام بنفسك حسناً, اعتقد مع كمية كافية من الصلصة الحارة |
Bir takipçi düşünmeye başlasan iyi olur, dostum. Hem de hemen. | Open Subtitles | يجب أن تبدأ بالتفكير في أغنية شبيهة الآن |
'Sanırım sen artık insanların biyografilerini yazmaya başlasan iyi olur.' | Open Subtitles | أعتقد أنك يجب أن تبدأ بالعمل " " بكتابة لمحات عن حياة الناس |
Tekniğin geliştirilmesine bir yerlerden başlamak gerek. | Open Subtitles | وكان يجب أن تبدأ التقنية في مكان ما |
El ve ayaklarında karıncalanmalar hissetmeye başlaman lazım. | Open Subtitles | يجب أن تبدأ بالشعور بدغدغة في نهايات أطرافك |
Anlatmaya başla hemen. | Open Subtitles | يجب أن تبدأ في إخباري كلّ شئ |
Bir yerden başlaması gerek zaten. Genç nesil. | Open Subtitles | . يجب أن تبدأ من مكان ما جيلٌ شاب |
Jake, artık şu kitap özetine başlaman gerekiyor. -Ama Prudence susamış. | Open Subtitles | (جايك)، يجب أن تبدأ في كتابة تقريرك عن الكتاب |
Ne yaptığını düşünmeye başlasan iyi olacak, | Open Subtitles | يجب أن تبدأ بالتفكير فيما تفعل إذاً |
Bill eğer dünyayı değiştirmek istiyorsan orduları değiştirmekle başlaman gerektiğini anlamıştı. | Open Subtitles | إذا فهمت أن العالم يجب أن يتغير ...يجب أن تبدأ بتغيير الجيوش |