ويكيبيديا

    "يجب أن تقومي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yapmalısın
        
    • yapman lazım
        
    Evet, şey, biliyorsun, yapman gerekeni yapmalısın. Open Subtitles أجل، فكما تعلمين، يجب أن تقومي بما يلائمكِ
    Önemli olan şeyi unutmamalı ve işini yapmalısın. Open Subtitles لقد ناقشنا ذلك يجب أن تكوني أكثر تركيزاَ يجب أن تقومي بعملكِ
    Seni geri getirmek için her şeyi yapıyoruz, ama sen de kendi payına düşeni yapmalısın. Open Subtitles سنفل أي شيء نستطيعه لاستعادتك لكن يجب أن تقومي بما عليك
    Ben düşündüm de... Sen bir kere daha yapmalısın bence. Open Subtitles أعتقد حقاً، أعتقد أنكِ يجب أن تقومي بذلك مرة واحدة بعد
    Teşekkür ederim. Bundan daha iyisini yapman lazım. Open Subtitles يجب أن تقومي بشئ أفضل من ذلك
    Eğer iyi bir hizmetçi olmak istiyorsan bu şeyleri daha sık yapmalısın. Open Subtitles إذا ما أردتِ أن تكوني خادمة جيدة يجب أن تقومي بفعل هذه الأشياء أكثر
    Bunun çok fazla olduğunu düşünmüyorsundur umarım, ama ilk hamleyi sen yapmalısın bence. Open Subtitles لذلك آمل بألا تعتقدي بأنه سيتجرئ ولكن أعتقد بأنكِ يجب أن تقومي بأول حركة نحوه
    Kendi başına bir şeyler yapmalısın. Open Subtitles يجب أن تقومي ببعض الاشياء بنفسك
    Sen hayatta gerçekten sevdiğin şeyi yapmalısın Open Subtitles يجب أن تقومي بعمل ما تحبينه في الحياة
    Eğer seni ürkütüyorsa, o halde kesinlikle yapmalısın. Open Subtitles إذا كان يخيفك فربما يجب أن تقومي بذلك
    Var ya, sen de bizimle yapmalısın. Open Subtitles أتعلمين، يجب أن تقومي بذلك معي.
    Bu sana düşer ama bence böyle yapmalısın. Open Subtitles لكن ربما يجب أن تقومي بها مع هذا الرجل
    Böyle söyledi. Onunla bir anlaşma yapmalısın. Open Subtitles هذا ما قاله يجب أن تقومي باتفاق معه
    Benim doğadaki bir sonraki keşif konularımdan biri de tüm yaşamın birbiriyle bağlantılı olduğunu resmedebilmekti. Fırtına avcılığına 2008'de kızım şöyle dedikten sonra başladım "Anne, bunu yapmalısın" TED في رحلة إكتشافي المستمرة للأشياء في الطبيعة والتي لديها المقدرة على رسم العلاقات الترابطية بين أجزاء الحياة بدأت في ملاحقة العواصف في عام 2008 بعد أن قالت ابنتي،"أمي، يجب أن تقومي بذلك."
    "Bu konuda deney yapmalısın." TED قلت لها: "يجب أن تقومي بتجربة"
    İşte bu yüzden bu iş yapmalısın! Open Subtitles لهذا يجب أن تقومي بهذا
    Bak, Terri, bunu benim için yapmalısın. Open Subtitles إسمعي يا (تيري) ، يجب أن تقومي بهذا لأجلي
    Claire, sen de benimle beraber yapmalısın bunu. Open Subtitles يجب أن تقومي بهذا معي
    yapmalısın. Open Subtitles يجب أن تقومي بهذا العمل
    Birşeyler yapman lazım. Open Subtitles يجب أن تقومي بشيءٍ ما.
    Birşeyler yapman lazım. Open Subtitles يجب أن تقومي بشيءٍ ما.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد