Kalede kalmak zorundayız. Açılamazsın. | Open Subtitles | يجب أن نبقى داخل المرمى يجب أن لا نبتعد عنه |
Çocuklar için sakin kalmalıyız, Tatsi. kalmak zorundayız. | Open Subtitles | يجب أن نبقى في حالة هدوء من أجل الأطفال, تاتسي, يجب علينا |
Değişikliklerimizin büyüklüğünü belirleyene ve bunları tersine çevirmenin yolunu bulana kadar burada kalmalıyız. | Open Subtitles | نحن يجب أن نبقى هنا حتى نكتشف ما سبّب تغييراتنا ونكتشف كيف نعكسها |
İnsanlar kurtarılmaya başlayana kadar burada kalmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن نبقى هنا إلى أن يبدأوا بإنقاذ الناس |
Gelecekteki herhangi bir tehdide karşı silahlı ve hazır olmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نبقى يقظين ومسلّحون ضدّ أيّ تهديد في المستقبل. |
Bu yeri güvenli tutmalıyız. Kendi ırkımız için. | Open Subtitles | يجب أن نبقى هذا المكان آمناً للذين مثلنا |
Kasabada kalmalıydık. | Open Subtitles | نحن يجب أن نبقى في البلدة |
Bizi arayana kadar burada kalmamız lazım. | Open Subtitles | يجب أن نبقى هنا حتى يتصل بنا |
Bu hiç iyi bir plan değil. Bir arada durmalıyız. | Open Subtitles | . هذا ليس بتفكير جيد . يجب أن نبقى معاً |
Evet. Ama ben sadece - Ben birazcık daha kalmamız gerektiğini düşünüyordum. | Open Subtitles | نعم،ـ و لكن أعتقد يجب أن نبقى أطول |
Beraber olabileceğimiz bir gelecek kurduğumuza göre tabii ki birlikte kalmak zorundayız. | Open Subtitles | ًنحن نبني المستقبل معا بالتأكيد يجب أن نبقى معاً |
Ayrılmayacağız. Çatıda kalmak zorundayız. | Open Subtitles | يجب أن نبقى معاً يجب أن نبقى على سطح المبنى |
Bu davetler sürdüğü sürece şehirde kalmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نبقى في المدينة حتى ننتهي من كل هذه الحفلات |
Hayır! Burada kalmalıyız. Doğru olan şeyi yapmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نبقى بالداخل يجب أن نفعل الشيء الصحيح |
Olabildiği kadar çok geminin üzerinde kalmalıyız! | Open Subtitles | يجب أن نبقى على السفينة لأطول فترة ممكنة.. هيا |
Burada daha ne kadar kalmamız gerekiyor? | Open Subtitles | كم يجب أن نبقى هنا ؟ |
Yalnızca bütün gece burada kalmamız gerekiyor. | Open Subtitles | . يجب أن نبقى هُنا طوال الليل |
Kendi aramızda tartışmamalıyız. Birbirimize destek olmalıyız. | Open Subtitles | لا يجب أن نتشاجر مع بعضنا يجب أن نبقى معاً |
Soygundan sonra birbirimize yakın olmalıyız. | Open Subtitles | أثناء السرقة يجب أن نبقى معاً وقريبين من بعض |
Bunun olmaması gerekiyor. Akdeniz'in kontrolünü elimizde tutmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نبقى مسيطرين على البحر الأبيض المتوسط |
Meksika'da kalmalıydık. | Open Subtitles | كان يجب أن نبقى في المكسيك |
Oh, hayır, bizim- Bizim kalmamız lazım. | Open Subtitles | لا، يجب.. ز يجب أن نبقى أطول |
Ondan uzak durmalıyız. Anlıyor musun? | Open Subtitles | يجب أن نبقى بعيدا ، هل هذا مفهوم؟ |
Otelde kalmamız gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أننا يجب أن نبقى في الفندق |