- Durdurmanın bir yolunu bulmalıyız. - Silahın yerini bilmiyorum. | Open Subtitles | يجب أن نجد طريقة لنوقفه أنا لا أعلم مكان السلاح |
Bu şeyleri çıkarmanın bir yolunu bulmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نجد طريقة ما للتخلص من هذه الأشياء |
İşbirliği yapmak için bir yol bulmalıyız dış politika... aşılması güç engellerle dolu. | Open Subtitles | يجب أن نجد طريقة للتعاون.. بينما ندرك أن السياسة الخارجية لا تدار بالوكالة |
Şu Ellen Parsons denen avukat, onu Sanchez'den uzak tutmanın bir yolunu bulmamız gerek. | Open Subtitles | لا يمكنني الاعتراض على هذا لكن تلك المحامية الين بارسونز ، يجب أن نجد طريقة لنبعد سناشيز عنها |
Onu zorlayacak bir yol bulmak zorundayız. | Open Subtitles | يجب أن نجد طريقة آخرى حتى يستسلم. |
Hükümet, değişimin olması gerektiğini kabul ediyor ama size tekrar söylüyorum iktidarı paylaşmak için bir yol bulmamız gerekiyor. | Open Subtitles | الحكومة وافقت على التغيير. لقد سأقول لكم مجدداً، يجب أن نجد طريقة لنوّحد قوّتنا. |
Bak, bundan sonra neler olacağını öğreneceksek ailenin, bizi bir çift olarak görmesi için bir yol bulmamız lazım. | Open Subtitles | إذا كنا نود أن نعرف ماهي خطوتنا التالية يجب أن نجد طريقة كي يرانا والديكِ معاً كالأزواج |
Kemerlerimizi sıkmanın bir yolunu bulmamız lazım. | Open Subtitles | يجب أن نجد طريقة حتى نقتصد في هذا المكان |
Komisyonun yapamadığını gerçekleştirerek anlaşmanın bir yolunu bulmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نجد طريقة للتعاون.. بينما ندرك أن السياسة الخارجية لا تدار بالوكالة |
Öyleyse bunları satmanın bir yolunu bulmalıyız galiba. | Open Subtitles | لذا أعتقد أننا يجب أن نجد. طريقة للتخلّص من هذا |
Parayı almasını sağlamanın bir yolunu bulmalıyız. | Open Subtitles | نحنُ يجب أن نجد طريقة لتأخذ جميع الأموال |
Kadehlerden hangisinde zehir olduğunu anlamanın bir yolunu bulmalıyız. O zaman ben içeyim. | Open Subtitles | يجب أن نجد طريقة لنحدد فيها أي القدحين به السم |
Bu kabadayılara hasta oluyorum. Onları durdurabilecek bir yol bulmalıyız. | Open Subtitles | سئمت من هؤلاء المتنمرين، يجب أن نجد طريقة لإيقافهم |
Eğer bu bir çeşit uzaylı etkisiyse, belirlemek için bir yol bulmalıyız. | Open Subtitles | منذ وضعه في الحجر إذ كان هذا نوع من التأثير الخارجي يجب أن نجد طريقة لإكتشافه |
Dinamitleri patlatmak için başka bir yol bulmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نجد طريقة أخرى لتفجير الديناميت إذاً |
Weaver'ı durdurmanın bir yolunu bulmamız gerek. | Open Subtitles | يجب أن نجد طريقة لإيقاف ويفر |
İçeri girmenin bir yolunu bulmamız gerek. | Open Subtitles | . يجب أن نجد طريقة للدخول |
Başka bir yolunu bulmamız gerek. | Open Subtitles | يجب أن نجد طريقة أُخرى. |
Bir yol bulmak zorundayız! | Open Subtitles | يجب أن نجد طريقة ما! |
Ejderha çukurunda bulunan o korumaları atlatmak için bir yol bulmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن نجد طريقة لإجتياز كل الحراس عند حفرة التنين |
Tamam, onu almak için başka bir yol bulmamız gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن نجد طريقة أخرى لنحصل عليها |
Tekneyi yakalamak için bir yol bulmamız lazım. | Open Subtitles | يجب أن نجد طريقة لنصل للقارب |
Bu şeyi durdurmanın bir yolunu bulmamız lazım. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن نجد طريقة لمنع حدوثه |