İklim değişikliğine karşı ayakta durabilmek için birlikte çalışmalıyız. | TED | لمواجهة تغير المناخ ، يجب أن نعمل معًا. |
Bu da demek oluyor ki hızlı çalışmalıyız, bu yüzden işe koyulalım. | Open Subtitles | وهذا يعنى أن جميعنا يجب أن نعمل بسرعة لذا لنذهب |
Pekala, rock yıldızı imajın üzerinde çalışmamız gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن نعمل على تحسين صورة نجمة الرّوك خاصّتكِ |
Önümüzdeki birkaç hafta deli gibi çalışmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن نعمل بجد بشكل جنونا الأسابيع القليلة القادمة |
Pazarlık yeteneklerin üzerinde çalışmamız gerek. | Open Subtitles | يجب أن نعمل على تحسين قدراتك في التفاوض. |
Birlikte çalışmak zorundayız, ama bunu sevmek zorunda değiliz. | Open Subtitles | يجب أن نعمل سوية ليس من الضروري أن نحب هذا |
Başkanlık görevlerinin artık sizde olduğunu varsayarak hareket etmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نعمل بفرض أن واجبات الرئيس هى واجباتك الآن |
Bunu başarmak istiyorsak, birlikte çalışmamız gerekecek. | Open Subtitles | لو نريد النجاح فى فعل ذلك يجب أن نعمل معاً |
Tıpkı kardeşini öldüren adamla çalışmak zorunda olman gibi mi? | Open Subtitles | مثل يجب أن نعمل كعملك مع الرجل الذي قتل أخاك؟ |
20.000 dolar ona fikrini değiştirtmedi. Demek sen haklısın. Belki de onun için çalışmalıyız. | Open Subtitles | إذا لم تقنعه 20 أن يتكلم، تكون محقاً ربما يجب أن نعمل أنا وأنت عنده |
Her sabah üç saat çalışmalıyız. Saat 9'da başlarız. | Open Subtitles | لذا يجب أن نعمل لمدة 3 ساعات كل صباح بداية من الساعة التاسعة |
Belli ki müşteri ilişkileri konusunda çalışmalıyız seninle. | Open Subtitles | حسناً، يبدو أنه يجب أن نعمل على مهارات العلاقة لعميلنا. |
Boktan tutumun üzerine çalışmalıyız tatlım. | Open Subtitles | يجب أن نعمل على إصلاح ذلك المستوى من التصرفات, يا عزيزي. |
Babanızı topluma tekrar tanıtmak için birlikte çalışmamız gerekiyor. | Open Subtitles | أعتقد بأننا جميعا يجب أن نعمل سوية لأعادة تقديم والدكم إلى المجتمع المتحضر |
Birkaç gün burada çalışmamız gerekiyor. Evet, bu doğru Sayın Yargıç. | Open Subtitles | .يجب أن نعمل لعدة أيام .نعم، هذا صحيح، سيدي القاضي |
Senin için zor olacak gibi görünse de beraber çalışmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن نعمل سويا مهما كان صعبا هذا الأمر |
Çünkü amca Eddie'nin istihbaratını kullanmak istiyorsak birlikte çalışmamız gerek. | Open Subtitles | لأننا إذا أردنا استخدام معلومات العم ايدي . يجب أن نعمل معا. |
Şimdi onları durdurmak için bizim beraber çalışmamız gerek. | Open Subtitles | الآن يجب أن نعمل معا لإيقافهم. |
Ama tüm gece boş boş durabiliriz. Olanlarla çalışmak zorundayız. | Open Subtitles | ولكن لا يمكنا أن نأخذ جميع الليلة يجب أن نعمل بما لدينا |
Ama sen ve ben birlikte çalışmak zorundayız. | Open Subtitles | لكنّ يجب أن نعمل سوية فى وقت ما |
Herkesin iyiliği için birlikte hareket etmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نعمل معًا، من أجل المصلحة العامة. |
Bunu başarmak istiyorsak, birlikte çalışmamız gerekecek. | Open Subtitles | لو نريد النجاح فى فعل ذلك يجب أن نعمل معاً |
Tıpkı kardeşini öldüren adamla çalışmak zorunda olman gibi mi? | Open Subtitles | مثل يجب أن نعمل كعملك مع الرجل الذي قتل أخاك؟ |
Çocuklar, endişeli olduğumuzu biliyorum fakat birlikte Çalışmamız lazım. | Open Subtitles | ، رفاق، يارفاق أعلم أنّ جميعنا قلقون . لكن، يجب أن نعمل معاً |