Ama kesin bir şeyler olmalı. Mesela bir bar dolusu ölüler gibi. | Open Subtitles | لكنه يجب أن يكون شيء محدداً مثل، لنقل حانة مليئة بالجثث |
Hadi ama yapabileceğimiz bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | أعني ، هيا. هناك يجب أن يكون شيء ما يمكن أن نفعله. |
Mutlaka bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون شيء ما هنا. |
Ne yaptık bilmiyorum ama korkunç bir şey olmalı. | Open Subtitles | لا اعرف ماذا فعلنا لكنه يجب أن يكون شيء رهيب |
Cildin tam buna göre. Yabancı bir şey olmalı. | Open Subtitles | الجلد عندك لذلك ، أنا كنت مثلك يجب أن يكون شيء غريب |
Peki, tamam, bence herkesin bildiği ama... kimsenin aslında kimin icat ettiğini bilmediği bir şey olmalı. | Open Subtitles | حسن، أعتقد أنها يجب أن يكون شيء الجميع يعرف به لكن لا أحد يعرف من ابتكره يا إلهي! |
Verici ile ilgili yanlış bir şey olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون شيء خاطئ مع الارسال. |
- Fransızlara özgü bir şey olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون شيء الفرنسي. |
Bu iyi bir şey olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون شيء جيد |