ويكيبيديا

    "يجب عليكَ أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zorunda
        
    • gerek
        
    - ...istemezsen cevap vermek zorunda değilsin. Open Subtitles لكنك لا يجب عليكَ أن تجاوبني عليه إذا لم ترِد هذا
    Sağ ol baba ama bunu yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles شكراً لكَ، أبي لـكن لا يجب عليكَ أن تقوم بهذا
    Pisliğin teki olmak zorunda değilsin. Kız hoş olmaya çalışıyor. Open Subtitles لا يجب عليكَ أن تكون وغداً هكذا، إنّها فقط تحاول أن تكون لطيفة
    Geçmişe bu denli takılı kalamazsın. Hayatına devam etmen gerek. Open Subtitles لا يمكنكَ أن تتعلق بالماضي هكذا يجب عليكَ أن تتجاوزه
    Hızını biraz düşürmen gerek, beni duydun mu? Open Subtitles يجب عليكَ أن تقلل من وطئةِ ما تفعل، هل تسمعني ؟
    Çatlak olmayan bir kaykaycı bulman gerek. Open Subtitles يجب عليكَ أن تجد متزحلقاً ليس بالمعتوه
    Her beş dakikada etkilendiğini söylemek zorunda olmadan bir şey yemek güzel. Open Subtitles أتعلمنَ، إنّه من الجيد أكل شيء حيث لا يجب عليكَ أن تمدجه كل 5 دقائق.
    Yeni bir mahalleye taşındığını herkes bildirmek zorunda mısın? Open Subtitles هل يجب عليكَ أن تبلغ النّاس عندما تنتقل للعيش في حيٍّ جديدٍ؟
    Bunu yapmayı bırakmak zorunda kalacaksın. Open Subtitles يجب عليكَ أن تتوقف عن هذا العمل
    Üç, itirazı olan dava açmak zorunda ya da s.ktirsin gitsin. Open Subtitles نحن سوف نقاضيه ثالثاً إذا أحببت المنزل لا يجب عليكَ أن ترفع أى دعاوى بالمحاكم أو يا الهى!
    İstemiyorsan artık dans etmek zorunda değiliz. Open Subtitles لا يجب عليكَ أن ترقص إن لم تُرِد ذلك
    Beni komşuyla aldatmak zorunda mıydın? Open Subtitles كان يجب عليكَ أن تخون مع الجارة ؟
    Benjamin, tatlım, sana birşey soracağım fakat istemiyorsan bana söylemek zorunda değilsin. Open Subtitles (بنجامين)،يا عزيزي سَأَسْألُك عن شئ لكنك لا يجب عليكَ أن تجاوبني عليه إذا لم ترِد هذا
    Evet, sorunun ne olduğunu göremediğin ama gene de ayrılmak zorunda kaldığın durumlar. Open Subtitles كما تعلم، عندما لا يمكنكَ معرفة المشكلة، ولكن يجب عليكَ أن تنفصل عليها على أيّ حالٍ{\pos(190,230)}.
    Bu kadar dibime girmene gerek var mı? Open Subtitles هل يجب عليكَ أن تكونَ قريباً هكذا؟
    Bu Noel'de, Parker'sız olacağını kabul etmen gerek. Open Subtitles يجب عليكَ أن تتقبّل أنّكَ لن تقضي عيد الميلاد مع (باركر) هذا العام
    Pratik yapman gerek. Open Subtitles يجب عليكَ أن تتمرن ..
    Korkmana gerek yok. Open Subtitles لا يجب عليكَ أن تخاف
    Gitmeden önce şuna bir bakman gerek. Open Subtitles قبل أن أذهب... يجب عليكَ أن ترى هذا...
    Bu oyunları oynamana gerek yok, Victor. Open Subtitles لا يجب عليكَ أن تعلب هذه اللعبة يا (فيكتور).
    Açıklamana gerek yok. Open Subtitles .لا يجب عليكَ أن تشرح

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد