Fransız ordusuna katılmayı seçti, şanslı bir seçimdi çünkü birkaç ay sonra almanların ülkeyi işgal etmesinden önce, bütün mahkumlar öldürülmüştü. | Open Subtitles | اختار الانضمام إلى الجيش الفرنسي، كان اختيارٌ محظوظ لأنه قبل أن يجتاح الألمان منذ شهور قليلة مضت، قُتل جميع السجناء. |
Heyecan verici birileriyle tanışınca, o kişiler sinapslarımızı bir virüs gibi işgal ederler. | Open Subtitles | عندمــا نلتقي بأحــد مــا جديد ومثـير، فإنه يجتاح مشابكنــا العصبيــة كأنه فيروس، |
İmparator, Wei'in ülkemizi işgal edebileceğinden endişeleniyor. | Open Subtitles | والإمبراطور قلق بشأن... أن ويي سوف يجتاح البلاد |
Cranford gürültü, hastalık ve İrlandalılar tarafından istila edildiğinde, hiç biriniz bu kadar şefkatli olmayacaksınız! | Open Subtitles | لن تكون أي منكن لطيفة هكذا عندما يجتاح كرانفورد الإزعاج و الأمراض و الإيرلنديين |
Evi rakunlar istila ettikten sonra mı? | Open Subtitles | بعد أن يجتاح المكان حيوان الراكون |
Bu askerler kampımızı sarmadan önceydi. | Open Subtitles | كان هذا قبل أن يجتاح الجيش مخيمنا. |
Bu askerler kampımızı sarmadan önceydi. | Open Subtitles | كان هذا قبل أن يجتاح الجيش مخيمنا. |
Fyren'ın ordusu şehri işgal ediyor. İnsanlar karşı çıkmaktan korkuyorlar. | Open Subtitles | جيش (فيرن) يجتاح المدينة، السكان يخافون مُعارضته. |
Cao Cao'nun Güney Bölgesini karın için istila ettiğini duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت بأن "ساو ساو" يجتاح أراضى الجنوب للحصول على زوجتك |
Azılı suçluların eyaletten eyalete çakal sürüleri gibi yayılmaları Amerika'yı silahlı istila etme anlamına geliyor. | Open Subtitles | ما يُخلّفه المجرمون من فوضى ينتقل من ولاية لأخرى كقطيع من الذئاب... وذلك على قدر المُساواة بغزوّ مُسلّح يجتاح "أمريكا." |
Hans bunu senin üzerinde kullanıp Arandelle'i istila etmek istiyor. | Open Subtitles | يريد (هانز) أنْ يستخدمها ضدّكِ ثمّ يجتاح "آرينديل" |