Kelimeler olmadan iletişim kurmaya çalıştım ama işe yaramıyor. | Open Subtitles | كنت أحاول التواصل بدون كلمات، لكنه لا يجدي نفعًا. |
Kemoterapi artık işe yaramıyor. | Open Subtitles | حسنًا ،العلاج الكيميائي يجدي نفعًا حتى يتوقف عن ذلك |
Sorunlarından kaçmak hiç işe yaramıyor. | Open Subtitles | الهروب من مشاكلك لا يجدي نفعًا أبدًا. |
Sorunlarından kaçmak hiçbir zaman işe yaramaz. | Open Subtitles | الهروب من مشاكلك لا يجدي نفعًا أبدًا. |
Bunu yapamam. Bir işe yaramaz. | Open Subtitles | لا أستطيع، لن يجدي نفعًا. |
Dalga falan geçiyoruz ama işe yarıyor anlaşılan. | Open Subtitles | ونحن نسخر منه ولكن يبدو بأنه يجدي نفعًا معه |
Eğer Bu işe yaramazsa, belki birine Bu işe namınıza bakması için gayri resmi olarak para ödemeyi düşünebilirsiniz - özellikle de sizi yakalayacak biri yok diye düşünürseniz. | TED | وإذا لم يجدي نفعًا ذلك، ربما ستأخذون بعين الاعتبار الدفع لشخص ما مقابل الاهتمام "بشكل غير رسمي" بالمهمة بدلًا منكم -- خاصةً إذا فكرتم أن أحدًا لن ينتبه لذلك. |
Bu işe yaramayacak. | Open Subtitles | هذا لن يجدي نفعًا |
Çocuklar başka bir şey lazım. Bu işe yaramıyor. | Open Subtitles | رفاق، نحتاج لشيء آخر، هذا لا يجدي نفعًا |
Kısacası, bu işe yaramıyor. | Open Subtitles | بإختصار،هذا لا يجدي نفعًا |
- Hiçbir şey işe yaramıyor. | Open Subtitles | .إنه لا يجدي نفعًا |
Bağırıp durma! Bir işe yaramıyor. | Open Subtitles | توقف عن الصراخ، هذا لا يجدي نفعًا! |
- İşe yaramıyor! | Open Subtitles | هذا لا يجدي نفعًا |
Direkt hücum bir işe yaramaz. | Open Subtitles | الهجوم المباشر لن يجدي نفعًا |
Vazquez'e göstermek işe yaramaz. | Open Subtitles | (لن يجدي نفعًا إذا أريناه لـ(فاسكيز |
Artık bir işe yaramaz. | Open Subtitles | -لن يجدي نفعًا . |
Bu işe yaramaz. | Open Subtitles | لن يجدي نفعًا |
Bu işe yaramaz. | Open Subtitles | لن يجدي نفعًا |
Sandalye yogası cidden işe yarıyor demek? | Open Subtitles | هذا كرسي اليوغا يجدي نفعًا حقًا، صحيح؟ |
Çünkü işe yarıyor. | Open Subtitles | لأنه يجدي نفعًا. |
- İşe yaramayacak. - Whac-A-Mole oyunu gibi. | Open Subtitles | هذا لن يجدي نفعًا |