- Satmayı denemek istermi? | Open Subtitles | أعني، مذ أنه جيد جدًا، بأن يجرب بأن يبيع ؟ |
O kanser ve eğer Selmak hayatını kurtarabilecekse, sanırım bunu denemek isteyebilir. | Open Subtitles | إنه مصاب بالسرطان و لو أنقذت سيلماك حياته فربما يمكنه أن يجرب ذلك |
Birkaç şeyi deniyor, kendine uyan bir şeyler arıyor. | Open Subtitles | .إنه يجرب بعض الاشياء للبحث عن الشيء الذي يلائمه |
Dr. Sun, şimdi ondan reflekslerini test etmesini iste. | Open Subtitles | سيد سون , دعه يجرب مرة اخرى اذا كان سيحرك رجله ام لا |
Katen, istemiyorsa zorlama. Bırak diğer yemekleri denesin. | Open Subtitles | ياكـــتين لو هو لايرغب فيه فلاتجبريه دعيه يجرب بعض الأطعمة الأخرى |
Belki de nasıl öldürmeyi sevdiğini bulmak için deney yapıyordur. | Open Subtitles | او ان المجرم فقط يجرب محاولا ان يعرف كيف هو او هي تحب ان تقتل |
Senin kafada birisinin kara yengecini denemesi gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أتعرف فيمَ أفكر؟ شاببمثلتفكيرك... عليه أن يجرب السرطان البرّي |
Elbette ki denenmedi ve bu nedenden dolayı da son derece tehlikeli ama evet. | Open Subtitles | لم يجرب بعد تماماً وتوجد إحتمالية فائقة للمجازفة لكن نعم |
Anlaşılan şansını bir de kumarla denemek istemiş. | Open Subtitles | ويبدو أنه كان يجرب حظه مع الياناصيب أيضاً |
Bir kere denemek istemiş olabilirsin, yani, Tanrı bilir bunu ben de yaptım. | Open Subtitles | يمكن للمرء أن يجرب من حين لاخر أعني ، الله يعلم أنني قمت بذلك أيضاً |
Beysbolda bu çocuğu denemek istemeyecek bir tek takım bile yok. | Open Subtitles | لايوجد أي فريق في البيسبول.. يتطلع لأن يجرب حظه مع هذا الشاب |
Neyse ki yeni bir şey denemek isteyen bir arkadaşım vardı. | Open Subtitles | لحسن الحظ لدي صديق يرغب بأن يجرب شيئاً جديداً |
Bilgisayar şu anda bütün olası şifreleri deniyor. | Open Subtitles | والان الحاسب يحاول ان يجرب جميع المفاتيح المحتملة للملفات المضغوطة |
Yemek yiyor, elbiselerini deniyor, duş alıyor, hatta yataklarında yatıyor. | Open Subtitles | انه يأكل طعامهم يجرب ملابسهم انه يستحم انه ينام حتى في أسرتهم |
Kendisi soyunma kabininde bir gömlek deniyor şu anda. | Open Subtitles | إنه مسبقاً في غرفة تبديل الملابس يجرب قميصاً. |
Ve yeni kırıcının savaş koşullarında test edilmesi gerekir. | Open Subtitles | وبالطبع السلاح المشوش المعدل لازال يحتاج لأن يجرب في ظروف المعركة |
Biri bu yerin test edilmesini istedi. Fakat bu bir tuzaktı. | Open Subtitles | أراد أحدهم أن يجرب هذا المكان، وقد كان الأمر مدبراً |
Artık yetki bende değil. Bırakalım da Sam kendi yöntemini denesin. | Open Subtitles | مو انا المسؤولة الحين، خلي سام يجرب طريقته |
Sorun değil. Madem o kadar istiyor, denesin bakalım. | Open Subtitles | لابئس دعيه يجرب |
Demek bu yüzden, ön lob hasarı olan hastalar üstünde deney yapıyorsun. | Open Subtitles | لذلك هذا هو السبب في انه يجرب على المرضى الذين يعانون من تلف الفص الأمامي للدماغ |
İnsanların gözlüğümü denemesi hoşuma gitmiyor dedim. | Open Subtitles | قلت له أني لا أحبذ أن يجرب الناس نظارتي |
Fakat bu hiç denenmedi. | TED | ولكن هذا لم يجرب أبدا. |
Hiç kimse bu yükseklikte kahve yetiştirmeyi denemedi. | Open Subtitles | لم يجرب أحد أبداً زراعة البن بهذا المستوى العالي |
Oradayken, ağırlıksızlığın nasıl bir şey olduğunu tecrübe edebilmesi için kendisini salıverdik. | TED | و عندما كان في تلك الحالة ، تركناه لكي يجرب حقيقة اللاجذبية. |
Çözümlerden biri, Hedge'e her kombinasyonu sırayla denemesini emretmek olacaktır. | TED | أحد الحلول أن تقوم بتوجيه هيدج أن يجرب كل تركيبة حتى ينجح. |