testleri yapıyorlar. Yarın daha fazla şey öğrenebileceğiz. Daniel için endişelenme. | Open Subtitles | إنهم يجرون بعض التحليل سنعرف أكثر غداً لا تقلقي, سيكون بخير |
Ve deneylerini orada yapıyorlar, ve sonra balon ve yükü yere indiriliyor. | TED | وهناك يجرون تجاربهم، ومن ثم يتم سحب البالون والحمولة، إلى الأسفل. |
Listedeki bütün astronotlar üzerinde deney yapıyorlarmış. | Open Subtitles | كانوا يجرون تجارب على رواد الفضاء خارج السجلات، |
Dörtnala koşuyor. Siyah, beyaz, iyi ve kötü atlar! | Open Subtitles | هم كانوا يجرون الخيول السيئة والجيّدة والبيضاء والسوداء |
Genetik, hayvanların ön ayakları ve arka ayakları ile ilgili bir deney yapıyorlardı. | TED | كانوا يجرون تجربة ذات صلة بالجينات متعلقة بالأطراف الأمامية والخلفية للحيوانات |
Uzaylılar, sığırların üzerinde deney yapıyor çünkü bu zavallı hayvanlar çok korumasız. | Open Subtitles | الفضائيين يجرون تجارب على الماوشي لأنها لا تستطيع الدفاع عن نفسها |
Verilerimiz var. Ortalama gibi basit matematik işlemlerini yaptılar vs. vs. | TED | يجرون رياضيات بسيطة، بحساب المتوسط، إلخ، إلخ. |
Hamsterlarının küçük bir ordu olduğunu düşünmeni istiyorum... bir koşu bandına doğru uygun adım gidiyorlar... dizlerini kırarak koşuyorlar, koşabildikleri kadar hızlı koşuyorlar... motorun yollarda son sürat gitmesini sağlıyorlar | Open Subtitles | أريدك أن تفكر في الهامستر كجيش صغير يسيرون جنبا إلى جنب في حلقة مفرغة، يجرون بأرجلهم الصغيرة ، فقط يجرون بأسرع ما يمكن، |
Şu anda çevre sistemlerde yoğun bir arama yapıyorlar. | Open Subtitles | هم يجرون الآن بحثاً شاملاً فى الأنظمة المحيطة |
Durumu idare ediyor. Biliyorsun birkaç test daha yapıyorlar. | Open Subtitles | إنها على مايرام سوف يجرون المزيد من الفحوصات |
Durumu idare ediyor. Biliyorsun birkaç test daha yapıyorlar. | Open Subtitles | إنها على مايرام سوف يجرون المزيد من الفحوصات |
Evet, bizimle gel Ray. Bu gece bedava göz testi yapıyorlar. | Open Subtitles | أجل تعال معنا راي إنهم يجرون فحص عيون مجاني اليوم |
Hayvanlar üzerinde deneyler yapıyorlarmış. Şaşırmadım. | Open Subtitles | ليس مفاجئاً انهم يجرون تجارب على الحيوانات |
Söylentiye göre rastgele böcek aramaları yapıyorlarmış. | Open Subtitles | تقول الشائعات إنهم يجرون عمليات مسح عشوائية بحثاً عن أجهزة التنصت |
Koca koca kadınlar üstüne binmiş demirleri de tutmuşlar böyle koşuyor gibi spor yapıyolar. | Open Subtitles | وأمسكوا بأذرعها الحديدية ..ويتريضون وكأنهم يجرون هكذا |
Peynirin ne olduğunu bilmiyorum ama Dünya'da üzerinizde deney yapıyorlardı. | Open Subtitles | لا أعلم شىء عن الجبن الذى تتحدث عنه لكنهم كانوا على كوكب الأرض كفئران و يجرون عليكم التجارب |
Ve labdakiler buzdolabındaki atık sıvıda bazı kimyasal analizler ve zehirli atık testleri yapıyor | Open Subtitles | و لدينا بعض الأشخاص الذين يجرون تحليلات كيميائية و اختبارات فحص السمية على مجرى تدفق المياه في الثلاجة |
Yanıltıcı manevralar yaptılar. | Open Subtitles | و نقلت بالسيارة مسافة ثلاثون دقيقة و كانوا يجرون مرواغات و مناورات |
Tarahumaralar hakkındaki ikinci dikkat çekici şey şu ki, ilerleyen yaşlarında dahi -- 70-80 yaşlarında -- maratonlar değil mega-maratonlar koşuyorlar. | TED | والشي الثاني المميز في "تاراهومارا" هو انه وحتى الكبار منهم لا يجرون سباقات مارثون .. بل يجرون سباقات مارثون عملاقة |
Affedersiniz. Buradan koşarak çıkan bir köpek ve iki kızı arıyorum. | Open Subtitles | ابحث عن بنتين وكلب صغير كانوا يجرون من هنا |
Konuşup çevrede koşuyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يتكلمون دائماً يجرون مراراً وتكراراَ يا سيدي |
O yüzden de düz zemin üzerinde dağcı gibi kendilerini yayıyorlar. | TED | ولذا يجرون أجسادهم كما لو أنهم يتسلقون الجبال على أرض مسطحة |
DNA ve OYİ şeylerini filan yapacaklar. | Open Subtitles | سوف يجرون فحصًا للحمض النووري في المختبر الجنائي وما شابه |
Doktor, araştırma yaptıkları için bedava tedavi eden bir İsviçre kliniğinden söz etti. | Open Subtitles | الإختصاصي قال ان هناك هذه العيادة السويسرية الرائعة حيث سيعالجونك مجانا لأنهم كانوا يجرون الابحاث |
45. Keşif Filosu'nu ara, orada ne testi yaptıklarını sor. | Open Subtitles | إتصل بالجناح الخامس و الاربعين و استعلم أن كانو يجرون اي إختبارات هنا |
Burada birçok insan ürkmüş halde sağa sola koşuşturuyor. | Open Subtitles | لدينا العديد من الناس مذعورين، إنهم يجرون فى مكان، إنهم خائفون |