Bu beni güldüren düğme. | Open Subtitles | أوه هذا هو الزر الذي يجعلني أضحك |
Akıllı ve beni güldüren bir sevgilim var. | Open Subtitles | لدي رجل انه ذكي و هو يجعلني أضحك |
Sen etekli bir şempanze görüyorsun. Pekala, bu beni güldürüyor. | Open Subtitles | ترين قردا يرتدي تنورة، حسنا، هذا فقط يجعلني أضحك. |
beni güldürüyor, iyi hissettiriyor. | Open Subtitles | حسنا . تعرف . انه يجعلني أضحك ويشعرني بالأرتياح |
O adam beni nasıl da güldürürdü! | Open Subtitles | ياإلهي ، ذالك الرجل يستطيع أن يجعلني أضحك |
Bazen de güldürürdü beni. | Open Subtitles | كان يجعلني أضحك أيضا |
Dünya beni ağlatmamalı Dünya beni güldürmeli. | Open Subtitles | لا يجب علي العالم أن يجعلني أبكي بل يجب أن يجعلني أضحك |
Dünya beni güldürmeli Ona karşı savaşıyorum. | Open Subtitles | على العالم أن يجعلني أضحك سأقاتل ضد ذلك |
İtiraf edeyim, her defasında beni güldürür. | Open Subtitles | يجب أن اعترف بأنه يجعلني أضحك كل مرة |
beni güldüren erkeklerden hoşlanırım. | Open Subtitles | يعجبني الرجل الذي يجعلني أضحك |
Evet, ben de hiç beni güldüren bir Serena Van Der Woodsen yazısı okuyacağımı sanmazdım ve daha da etkileyicisi görgü tanığı yoktu bu yüzden sorulursa inkâr edeceğim ama boğazım düğümlenmiş olabilir. | Open Subtitles | مكتوبٌ بواسطة (سيرينا فان ديرودزن... )... يجعلني أضحك بصوتٍ عالٍ، ويفيدني لدى الصحافة. |
Bu yüzden o... o ne düşündüğümü biliyor, ve beni güldürüyor... ve beni gerçekten anlıyor... ve söylediği şey ne olursa onu yapabileceğini biliyorsun, bu kadar kolay. | Open Subtitles | إنه يعرفُ طريقةَ تفكيري، وهو يجعلني أضحك وهو يراني على حقيقتي بالفعل. وتعلم أنه سيقوم بما يتوجب عليه القيام به. |
beni güldürüyor. | Open Subtitles | وأحياناً يكون مرحا و يجعلني أضحك |
Ve Tanrım, beni çok güldürürdü. | Open Subtitles | و كان يجعلني أضحك |
Doğru adam beni güldürmeli ve benden daha zeki olmalı . | Open Subtitles | يجب أن يجعلني أضحك وأن يفوقني ذكاءً |
Razmig müthiştir. Beni güldürür. | Open Subtitles | رازميج" رائع", إنه يجعلني أضحك" |