Ülkeye soktuktan sonra, onları uyuşturucu bağımlısı yapıp fahişe yapıyorlarmış. | Open Subtitles | حالما يهربونهم , يجعلونهم يدمنون على المخدرات و من ثم تحويلهم إلى عاهرات |
onları sevimli bir Rus kızına âşık et evlendir ve sonrada ödeme için git. | Open Subtitles | يجعلونهم يتشكعون مع الرجال وبعدها يزوجونهم ثم يطالبون بالدفع |
onları yürütüyor, konuşturuyor, içiriyor, dalga geçiyorlar. | Open Subtitles | يجعلونهم يسيرون.. يتحدثون.. يشربون العصير, ويرقّصونهم |
onları yürütüyor, konuşturuyor, içiriyor, dalga geçiyorlar. | Open Subtitles | يجعلونهم يسيرون.. يتحدثون.. يشربون العصير, ويرقّصونهم |
Evlilikler küçük kızların çay partisi gibi, tek fark peluşların kadın olması, erkeklerin onları konuşturması ve çay içmemeleri. | Open Subtitles | الزواجات كحفلات الشاي الخاصة بالفتيات الصغيرات ما عدى أن النساء هن الحيوانات المحشوه و الرجال يجعلونهم يتكلمون |
Bütün bebeklerin poposuna vururlar çünkü onları ağlatmaya çalışırlar. | Open Subtitles | حسناً, أنهم يصفعون كل الأطفال الصغار لأنهم يحاولون أن يجعلونهم يبكون |
onları çok çalıştırmıyorlar, onlardan beslenmiyorlar bildiğim kadarıyla. | Open Subtitles | أنت تعرفين , هم لا يجعلونهم يعملون بجدً هم لا يتغذون بهم هذا كل ما يمكنني قوله |
onları yaşıyormuş gibi gösterirlermiş. | Open Subtitles | يجعلونهم يبدون أنّهم ما زالوا أحياء. |
onları çalıştırıyorlarsa nasıl ölmüşler? | Open Subtitles | لو يجعلونهم يعملون، كيف ماتوا جميعهم؟ |
Ve onları özgür yapıyorlar. | Open Subtitles | و من ثم يجعلونهم أحرارا |
- İnsanlar onları kötü yapar. | Open Subtitles | البشر يجعلونهم أشرار |
onları ibret olması için cezalandırıyorlar. | Open Subtitles | أنها يجعلونهم عبرة لغيرهم. |
Neyse şu işe bak ki dahi kızımız onları gerçekten de farklı gösteriyor. | Open Subtitles | ...على أى حال (لو) و(بيهولد) يجعلونهم يبدون مختلفين |