Bu şahsın topladığı tüm delillerin geçersiz sayılmasını talep ediyorum. | Open Subtitles | أنا أشعر بأن أي أدلة يجمعها هذا الرجل يتم إلقاؤها |
Önde gelen simsarların topladığı ve emlak şirketlerine sattığı listelere. | Open Subtitles | لوائح يجمعها السماسرة ويبيعونها للشركات العقارية |
Hepimiz Warehouse'un topladığı bir avuç bozuk yalnız oyuncağız. | Open Subtitles | نحن مجموعة من الألعاب المنبوذة التي يجمعها المستودع. |
Ailenizi geçindirmek için topladığı borçları devralma hakkına sahipsiniz. | Open Subtitles | أنت على نحو مستحق ترثين ملكية الديون التي كان يجمعها من أجل أن تحافظي على طريقة معيشة العائلة |
- Dresden'in topladığı veri akışlarından biri. | Open Subtitles | انه احدى دفق البيانات التي كان دردسن يجمعها |
Tranguul'un ruhu topladığı her ruh ile iki katı yoğunluğa ulaşacak. | Open Subtitles | روح "ترانغول" سوف تتضاعف بشدة لكل روح يجمعها. |