ويكيبيديا

    "يجمعون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • toplayan
        
    • topluyor
        
    • toplar
        
    • toplayıp
        
    • topluyorlardı
        
    • topluyorlar
        
    • toplamak
        
    • kazanıyorlar
        
    • biriktiriyorlar
        
    • pul
        
    • araya
        
    • topladılar
        
    • toplayarak
        
    • yapıyorlar
        
    • oluşturuyorlar
        
    Bu civarlardaki abartı meblağlara sahip eşyaları toplayan varlıklı kimseleri soyuyor. Open Subtitles لقد كان يسرق الأثرياء في المنطقة الذين كانو يجمعون الأشياء ببذخ
    Victus, başka bir diriliş gerçekleştirmek isteyen gruplar hakkında bilgi topluyor. Open Subtitles الفكترس كانو يجمعون الاستخبارات عن مجاميع يتحدثون عن احداث نهضة ثانية
    Bazıları kelebek toplar, bazıları da pul. Benim hobim ise spor karşılaşmaları. Open Subtitles بعض الرجال يجمعون الفراشات ، والبعض الطوابع ولكن هوايتي كانت دوماً الأحداث الرياضية
    Bir zamanlar komutanlar askerleri bir araya toplayıp toprak bir araziye düşman pozisyonunu simgeleyen kayalar yerleştirerek prova yaparlarmış. Open Subtitles في الوقت السابق كانت القادة قبل المعركة يجمعون قواتهم ويتدربون على مخططات المناورة على الصخور الوسخة لتصوير مواقع العدو
    Bunu görmeniz gerektiğini düşündüm. Biri onu içeride buldu. Eşya topluyorlardı. Open Subtitles ‫فكرت أنه ربما يجب أن ترى هذا ‫وجدناه في الداخل، يجمعون الٔأمتعة
    Çok kutsal adamlar. Kafiristan'ı dolaşarak Kutsal Şehir için bağış topluyorlar. Open Subtitles رجال مقدسون جدا , يمشون خلال كافيرستان يجمعون قرابين للمدينة المقدسة
    - Onlar güçleri toplama oldum, sizin toplamak edebilmek için yeterli kazanmak umuduyla. Open Subtitles لقد كانوا يجمعون القوى متمنيين أن يأخذوا ما يكفيهم لأخذ قواكم
    Bilirsiniz işte, Vancouver'da insanlar 7 gün 24 saat para kazanıyorlar ve yaptıkları tek iş bu. Open Subtitles لذا، تَعْرف في فانكوفر, الناس يجمعون المالَ 24-7 وهذا كُلّ ما يَعملونَ.
    Bütün antikacılar bunun gibi kitapları mı biriktiriyorlar? Open Subtitles هل كل تجار التحف القديمة يجمعون مثل هذه الكتب ؟
    Denizin dibindeki ürünleri toplayan, avcılar ve çiftçiler vardı. Open Subtitles كان هناك صيادون ومزارعون من الغواصة يجمعون الحصاد من قاع البحر
    Vergilerini toplayan, gümrüğünü, posta sistemini yöneten yabancılar... Open Subtitles إن الأجانب يجمعون ضرائبها و أصبحوا مسئولين عن الجمارك الخاصة بها و نظامها البريدي..
    Orkide toplayan veya bir sürü kuşu olan o yaşlı çiftlerden biri olacağız. Open Subtitles سنصبح أحد الأزواج كبار السن الذين يجمعون السحالب أو يربون الطيور.
    Robotlar çöpleri topluyor Güvenlik onlar Open Subtitles البروبوتات يجمعون القمامه فى المدينه الجديده الروبوتات يقفون كرجال آمن
    Suç laboratuvarı, kanıt kontrolü için bu tür değersiz eşyaları topluyor. Open Subtitles المختصين يجمعون اجزاء من الملابس يفحصونها بحثا عن دليل
    Josonlu halk tarafından kurulan Yardım Sevenler Derneği ordumuzun savaş giderleri için bağış topluyor. Open Subtitles أنصار أتحاد الروح الوطنية المنظمة التي كونت من قبل جوسون الآن يجمعون الأموال من أحل الجيش الأمبراطوري
    Kimileri de suç eşyaları toplar. Lindbergh Merdiveni, Ted Bundy'nin tırnak makası, ve bu. Open Subtitles بعض الناس يجمعون أدوات الجريمة قصاصات أضافر
    Çoğu katador bağımsız çalışıyor, sokaklardan çöp toplayıp, çok düşük fiyatlara hurdalıklara satıyorlar. TED معظم جامعي النفايات يعملون بشكل مستقل يجمعون النفايات من الطرقات، ومن ثم بيعها في ساحات الخردة بأسعار رخيصة للغاية
    Belki de sadece gezegenimizden örnek topluyorlardı. Open Subtitles ربّما كانوا يجمعون عيّنات فحسب من كوكبنا
    Şirketler günümüzde, çok fazla veri topluyorlar, yani yapabilecekleri ilk şey bu veriyi bağışlamak. TED الشركات اليوم، يجمعون جبالاً من البيانات، لذا أول ما يمكنهم فعله هو التبرع بتلك البيانات.
    Tele-pazarlamaya satacak bilgi toplamak için. Open Subtitles لكي يجمعون المعلومات ليبيعونها إلى البائعين من على الهاتف
    Bu bir iş, Ernie. Bundan para kazanıyorlar. Open Subtitles إنه عمل يا إيرني إنهم يجمعون النقود
    Ama yeni paleontologlar – benle aynı dönemde mezunlar- molekülleri biriktiriyorlar. TED لكن الموجة الجديدة من علماء الأحفوريات -- طلابي في الجامعة -- يجمعون العلامات الطبيعية.
    Avukatlar mahkeme salonlarında koşuştururken noterler bir kaç pul ile parayı kırıyor. Open Subtitles بينما المحامين يتنقلون بين قاعاتِ المحاكم. الموثّقين يجمعون المال مع بضعة أختام.
    10.000 yıl önce, Atacama ilk sakinleri... deniz tarafından yıkanan çakılları topladılar. Open Subtitles منذ عشرة آلاف عام كان السكان الأوائل للأتاكاما يجمعون الحصى الموجودة بالقرب من البحر
    Her yarım dönüşümde gemilerine geri dönüyorlar, harmanladığımız bütün ürünü de toplayarak. Open Subtitles كل نصف سنةٍ يرجعون بسفنهم يجمعون ما حصدناه
    Hani deprem veya kötü bir hastalık için para toplamak amacıyla TV'de yapıyorlar ya? Open Subtitles مثل عندما يحصل زلزال أو يريدون أن يجمعون مال لـ..
    Dosya oluşturuyorlar"mış" demen hoşuma gitmedi. Open Subtitles عدا أنّي لستُ مرتاحًا لقولك توًا: "كانوا يجمعون أركان قضيّة".

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد