Bir adam bana bir şeyler söylemeye çalışıyordu. | Open Subtitles | كان . كان هناك رجل وكان يحاول إخباري بشيء |
Babam bana söylemeye çalışıyordu Ölürken gibi bir şey '. | Open Subtitles | كان والدي يحاول إخباري شيئاً وهو يحتضر |
Bana bir şey söylemeye çalışıyordu, ama hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | هو كان يحاول إخباري شيء. |
- Bir şey söylemeye çalışıyor. - Lütfen çekilin! Kaldıralım. | Open Subtitles | أنه يحاول إخباري شيئاً تراجع، سنحاول اسعافه |
Oğlumun yerini söylemeye çalışıyor, eminim. | Open Subtitles | انه يحاول إخباري بمكان أبني، أنا واثق من ذلك |
Bana bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | هو كان يحاول إخباري شيء. |
Sanırım babanın aletinin bana söylemeye çalıştığı kışın altı hafta daha uzayacağı. | Open Subtitles | أظن أن قضيب والدك يحاول إخباري أن هناك 6 أسابيع إضافية في فصل الشتاء. |
Nick geçen sene bana bunu söylemeye çalışıyordu. | Open Subtitles | هذا ما كان (نيك) يحاول إخباري إياه بالعام الماضي. |
Senin benden uzaklaştığını mı hissediyorum... yoksa kalbim bana bir şeyler mi söylemeye çalışıyor bilmiyorum. | Open Subtitles | ولا أعرف إن كان ذلك بسبب إحساسي بأنك تنسل عني أو لأن قلبي يحاول إخباري شيئاً |
Biri bana bir şey mi söylemeye çalışıyor? | Open Subtitles | هل هناك شخص يحاول إخباري بشيئ ؟ |
- Bir şey söylemeye çalışıyor. | Open Subtitles | إنه يحاول إخباري بشيء |
Annem bana bunu anlatmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | ذلك... الذيأمّي كان يحاول إخباري. |
Uriel'in bana söylemeye çalıştığı şey buydu. | Open Subtitles | هذا ما كان (آوريل) يحاول إخباري به |