İşte bu adam buraları kurtarmaya çalışıyordu bu güzel toprakları yani. | Open Subtitles | وهذا الرجل هذا الرجل كان يحاول انقاذ هذه الارض |
Dediğini anladım. Ama şoförüm diğer aracı kurtarmaya çalışıyordu O yüzden sola döndü. | Open Subtitles | أنا اتفهم نظرتك,لكن سائقي كان يحاول انقاذ العربة الاخرى |
Michael Bluth, Bluth Şirketini kurtarmaya çalışıyordu... | Open Subtitles | مايكل بلوث كان يحاول انقاذ شركة بلوث ... |
Bu çocuk yalnız geldi, ailesi yok, kendi hayatını kurtarmaya çalışıyor. | Open Subtitles | هذا الولد يأتي لوحده ، بدون عائلة يحاول انقاذ حياته بنفسه |
Bay Hawtrey, işini kurtarmaya çalışıyor ama yanlış muhasebe yapıyor. | Open Subtitles | السيد "هوتري" كان يحاول انقاذ أعماله عن طريق بضعة حسابات مزيفة |
Tıpkı bir dostu, hayat arkadaşını, ya da ruh ikizini, küçük bir kızı kurtarmaya çalışırken yitirmek gibi. | Open Subtitles | مثل .. خساره الرفيق و الرفيق الدائم و الصديق بينما يحاول انقاذ البنات الصغيرات |
Tatlım, hayvanını kurtarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | حبيبى. انه كان يحاول انقاذ كلبه. |
Tatlım, hayvanını kurtarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | حبيبى. انه كان يحاول انقاذ كلبه. |
Anlaşmayı kurtarmaya çalışıyordu ama Dmitri etrafta dolanıp herkese teknolojisinin kötü olduğunu söylerse yapamazdı. | Open Subtitles | انه يحاول انقاذ الصفقة ولكن لم يستطيع فعل ذلك طالما أن (دميتري) يتجول ويخبر الجميع أن التكنولوجيا ليست جيدة |
Adam benim hayatımı kurtarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | الرجل كان يحاول انقاذ حياتي |
Michael, bir çocuğu kurtarmaya çalışıyor, görünüşe göre banka soygununun tam ortasında kaldı. | Open Subtitles | مايكل) يحاول انقاذ طفلة) في خضم ما يبدو أنه حادث سطو على بنك |
Koordinatları kurtarmaya çalışıyor. | Open Subtitles | انه يحاول انقاذ الاحداثيات |
Jor-el Kripton'u kurtarmaya çalışırken kendini feda etti. | Open Subtitles | ضحى "جور-أل" بنفسه وهو يحاول انقاذ الكريبتون |