Sanki bilinçaltım, bana bir şeyler anlatmaya çalışıyor. | Open Subtitles | كأن عقلي اللاوعي يحاول ان يقول لي شيئا ما بلى. |
O an, senin azmış olduğunu anlatmaya çalışıyor. | Open Subtitles | انه يحاول ان يقول لكي انك شبقة |
Ne oluyor? Bize birşey anlatmaya çalışıyor sanırım. | Open Subtitles | اعتقد انه يحاول ان يقول لي شيئا |
Efendim, Daniel'in söylemeye çalıştığı orada Goa'uld'lara düşman bir uzaylı ırkı varsa ve onlara eşdeğer ya da daha güçlü bir silah gücüne sahiplerse, onları aramalıyız. | Open Subtitles | سيدي، اعتقد ان دانيال يحاول ان يقول إذا هناك كائنات فضائية تعادي الجواؤلد ولديهم اسلحة مماثله او أقوى علينا الذهاب للبحث عنهم |
- Ben'in söylemeye çalıştığı şey: | Open Subtitles | بن) يحاول ان يقول) |
Dostumuz bize bir şey anlatmaya çalışıyor galiba. | Open Subtitles | يبدو انه يحاول ان يقول لنا شيئاً |