Bu adam sevgilini çalmaya çalışıyor Jimmy. | Open Subtitles | هذا الرجل يحاول سرقة صديقتك جيمي لقد ساعدناك من قبل |
Sürekli beni sabote ediyor. Müşterilerimi çalmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنَّه يحاولُ التخريب عليَّ على الدوام بل إنَّه يحاول سرقة عملي التجاري مني |
Niye kopya bir şeyi çalmaya çalıştığını bulmak zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أحسم الأمر لمَ يحاول سرقة لوحة مقلّدة. |
Bu sıkça kullanılan kimlik avı adında bir şeyin göstergesidir, başka bir internet sitesine yönlendirerek, başka birinin hesap bilgilerini çalmaya çalışan biri. | TED | هذا غالباً يدل على شيء يسمى التصيُّد، شخص يحاول سرقة معلومات حساب شخص آخر عن طريق توجيههم إلى موقع آخر |
Aradıkları kişiyi, şu mahkumu. Parayı çalmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | الشخص الذي يبحثون عنه، السجين كان يحاول سرقة المال |
Birini içki çalmaya çalışırken yakaladım. | Open Subtitles | لقد رأيت واحداً منهم يحاول سرقة بعضاً من خمرنا |
Atış poligonunu soymaya çalışırken öldürülmüştü ki bu Darwin'in haklı olduğunu gösterir. | Open Subtitles | قُتل وهو يحاول سرقة ميدان للرماية، والذي يثبت أن (داروين) كان محقّاً. |
Beni dövüyor, Erica'yla mercimeği fırına verirken karımı çalmaya çalışıyor. | Open Subtitles | يضربني ثم يحاول سرقة زوجتي بينما هو لديه جنين في بطن ايريكا |
O bir hırsız, 100,000$ çalmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أنه لص, يحاول سرقة مائه الف دولار. |
Hava alanından bavul çalmaya çalışıyor olduğunu söyledi, | Open Subtitles | قال بأنه كان يحاول سرقة أمتعة من المطار ...و لكن |
Ada Bizim sandalların birini çalmaya çalışıyor. | Open Subtitles | الجزيرة يحاول سرقة زوارق مننا؟ |
Beni dövüyor, Erica'yla mercimeği fırına verirken karımı çalmaya çalışıyor. | Open Subtitles | - يضربني ثم يحاول سرقة زوجتي بينما هو لديه جنين في بطن ايريكا |
Adam hayatımı çalmaya çalışıyor sanki. | Open Subtitles | وكأن الرجل كان يحاول سرقة حياتي. |
Her neyse, zaten o anda çocuğun kamerayı çalmaya çalıştığını fark ettik. | Open Subtitles | على أيّة حال، ذلك عندما أدركنا أن الطفل يحاول سرقة الكاميرا |
Ve beni hak ettiğim ödülü çalmaya çalıştığını 530 00:28:57,402 -- 00:28:58,938 Ve senin hilebaz olduğunu söyledi. | Open Subtitles | يحاول سرقة الجائزة المالية التي أنا أستحقها. |
Aniden, güvenlik görevlilerinden biri gas şirketi üniforması giyen bu adamın bir tabloyu çalmaya çalıştığını söyledi. | Open Subtitles | وفجأةً, أحد الحراس يقول أنه رأى رجلاً يرتدي لباس شركة غاز يحاول سرقة لوحة |
Bu oyundan ve başkasının kız arkadaşını çalmaya çalışan kendini beğenmiş göt lalelerinden de nefret ediyorum. | Open Subtitles | اكره هذه المسرحية وأكره أن أتظاهر اني لا أرى هذا الاخرق الذي يحاول سرقة صديقات الاخرين |
Muhtemelen gözünüzde daha çok bir bodrumda oturmuş ve kötü niyetli şeyler yapan solgun bir çocuk ya da kimlik bilgilerinizi çalmaya çalışan karanlık bir suçlu veya siyasi bir gündemi olan uluslararası bir düzenbaz canlandı. | TED | الصورة التي تتبادر إلى ذهنك من المرجح أن تكون لطفل شاحبٍ يجلس في الطابق السفلي يقوم بشيءٍ مؤذٍ، أو مجرمٍ غامضٍ يحاول سرقة هويتك، أو لمجرمين دوليين بأجندة سياسية. |
O adamı öldürdüm, nefsi müdafaaydı, gemimi çalmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لقد قتلت الرجل، كان دفاعاً عن النفس كان يحاول سرقة قاربي |
Bu hırsız senin kamyonetini çalmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | .. "سابقاً في "ربّات بيوت بائسات ! هذا اللص كان يحاول سرقة شاحنتك |
Bence bu adam Eddie'yi arabasını çalmaya çalışırken yakaladı. | Open Subtitles | رهاني ان هذا الرجل أمسك بـ إيدي و هو يحاول سرقة سيارته |
Burada bir bankanın kasasını soymaya çalışırken görülüyor. | Open Subtitles | هنا يحاول سرقة خزنة من مصرف |
- Ya senin hikayeni çalmaya çalışıyorsa? | Open Subtitles | ماذا لو كان يحاول سرقة الخبر منك ؟ |
Hayır. Arabamın arkasındaydı. çalmaya çalışmıyordu. | Open Subtitles | لا، لقد كان يختبئ خلف سيارتي يحاول سرقة شيء ما |