ويكيبيديا

    "يحبان" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • seviyorlar
        
    • seven
        
    • aşık
        
    • seviyor
        
    • hoşlanıyorlar
        
    • severlerdi
        
    • seviyorlardı
        
    • aşıktı
        
    • sevmiyor
        
    • severler
        
    İkimiz de kazanamadık. Birbirlerini eşit ölçüde seviyorlar. Open Subtitles لم يربح أحد منا يحبان بعضهما الآخر على حد سواء
    Kızın adı Cressida, oğlanınki Troilus. Birbirlerini çok seviyorlar. Open Subtitles اسم الفتاة كريسيدا والفتي ترولس إنهما يحبان بعضهما جدا
    Birbirini seven iki insan birdenbire tamamen farklı bir şeye dönüşecek. Open Subtitles شخصان يحبان بعضهما .سيحولانأنفسهماإلى شئمختلف.
    Bu sadece çok aşırı. Eğer aşık olsalardı, neden sadece sana söylemediler? Open Subtitles هذا لا يعقل، إن كانا يحبان بعضهما لمَ لم يخبراك بهذا فحسب؟
    İki insan birbirini seviyor ancak bir türlü anlaşamıyorlarsa, Open Subtitles إن كان هناك شخصان يحبان بعضهما البعض ولكنهم فقط لايستطيعوا أن يجتمعوا سوية
    Birbirlerinden çok hoşlanıyorlar. Beraber olmaları gerek. Open Subtitles إنهما يحبان بعضهما، لا ينبغي أن يفترقا، أليس كذلك؟
    Kızlarını seviyorlar. Gitmesini istemiyorlar. Open Subtitles انهما يحبان ابنتهما لا يريدان أن يتركاها
    Cinsel organlar üzerindeki cazibeli lateks hissini mi seviyorlar? Open Subtitles أتظنهما يحبان ملمس المطاط المثير بأعضائهما التناسلية؟
    Kristi biraz utangaçtır da. Bu sevimli.İki kardeş birbirlerini çok seviyorlar. Open Subtitles إنها خجلة قليلاً هذا جيد، إنهما يحبان بعضاً
    Aslında bizim çocukla sizin kız birbirlerini çok seviyorlar. Open Subtitles في الواقع الشاب والفتاة يحبان بعضهما كثيراً
    Bizimkiler birbirlerini çok seviyorlar ve ortaya çok komik şeyler çıkabiliyor. Open Subtitles والدايّ يحبان احدهما الآخر وأعتقد انه أمر جذل
    Birbirini seven yetişkinler ve başka yetişkinlerin birbirini sevmesini izlemeyi sevenler için. Open Subtitles . . من أجل البالغين الذان يحبان بعضهما و و يحبان مشاهدة بالغين آخرين الذين يحبون بعضهم
    Bugün harika bir gün çünkü birbirini gerçekten seven iki kişi bu sevgiyi diğerleriyle paylaşmak için yan yana gelmişse o gün güzel bir gün olur. Open Subtitles يوم جميل لأنه متى يأتي شخصان معاً شخصان يحبان بعضهما حقاً و يريدا مشاركة الآخرين في ذلك يجعلونه يوم جميل
    Çocuklarını gerçekten seven aileler bir takım fedakârlıklar yapıp, onları evde okuturlar. Open Subtitles الوالدان اللذان يحبان أبنائهم بصدق يضحون من اجل تدريسهم في المنزل
    Aslında, Jai ve Aditi aşık değillerdi. aşık değiller miydi? Open Subtitles نعم المسألة هي ان جاي واديتي لم يكونا يحبان بعضهما
    Truva Savaşı'nın sebebi, iki erkeğin aynı kadına aşık olmasıdır. Open Subtitles نشبت معركة طروادة، لأن رجلين كانا يحبان المرأة عينها
    -Bazı çiftler konuşmayı çok seviyor. Open Subtitles يوجد شخصان يبدو انهما يحبان الحديث كثيراً
    Um, ikisi de yeşil rengini seviyor Crag'in gözleri ve para gibi. Open Subtitles كلاهما يحبان اللون الأخضر مثل لون عيني ـ كريغ ـ والنقود
    DVD film izlemekten hoşlanıyorlar, her türünden. Open Subtitles وهم يحبان الالعاب الديفيدي تعرفين
    Hayır, birbirlerini severlerdi. Open Subtitles لا, لا, لا لقد كانا يحبان بعضعهما البعض
    Ve birbirlerini o kadar seviyorlardı ki tüm turtayı yediler. Open Subtitles وكانا يحبان بعضهما كثيرا أنهم تناولوا دانغ فطيرة كاملة.
    İkisi de birbirine aşıktı, gerçekten aşık. Open Subtitles اثنين من الاشخاص كانا يحبان بعضهما واقعان في الحب فعلاً
    Birbirlerini sevmiyor olabilirler. Open Subtitles قد لا يحبان بعضهما, لكن يملكان عددا من الاتفاقات التجارية
    Sonra baba ve anne, ki birbirlerini çok çok severler, sarılırlar. Open Subtitles وبعد ذلك, الأم والأب لأنهما يحبان بعضهما كثيرًا يتعانقون

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد