Büyük nefes tutma girişimimden iki gün önce, rekorumu yayınlayacak olan özel televizyon yapımcıları birisinin öylece nefesini tutup neredeyse boğulmasını izlemenin çok sıkıcı olacağına karar verdiler. | TED | وقبل يومين من محاولة حبس انفاسي للمسابقة منتج برنامجي التلفزيوني الخاص اعتقد أن مشاهدة شخص يحبس أنفاسه فحسب وهو على وشك الغرق قد يكون ممل جدا للتلفزيون |
En çok nefesini kim tutabilir, gibi bir şey nasıl? | Open Subtitles | هل نلعب لعبة من يستطيع أن يحبس أنفاسه لمدة أطول أو شيء من هذا القبيل ؟ |
nefesini bu kadar uzun tutuyor. Ben olsam çıkıp hava almam gerekirdi. | Open Subtitles | يحبس أنفاسه لمدة طويلة كهذه إنني لا أقدر على مثل ذلك |
Bir balina nefesini ne kadar tutabilir? | Open Subtitles | كم دقيقة يمكن للحوت أن يحبس أنفاسه تحت الماء |
Ne zaman tutulduğu yere yaklaşsam herkes nefesini tutuyordu sanki. | Open Subtitles | هناك مشتبك الشرطة طوال المساء وكل مرة تأخذه إلى غرفة الحجز يبدوا الجميع يحبس أنفاسه |
Bazen nefesini tutmus, bana bakarken yakalardim onu. | Open Subtitles | و في بعض الأحيان اضبطُه و هو يحبس أنفاسه بينما ينظر إليّ |
Pekala, bu sihirbaz sonunda bir selam vermek istediyse nefesini sekiz ila on saat tutması gerekirdi. | Open Subtitles | حسناً، هذا يوحي أنّ الساحر لابدّ أن يحبس أنفاسه من 8 إلى 10 ساعات إذا أراد أن يغطس |
Saatler 16'ya yaklaşırken dünya nefesini tuttu ve Prensesin bulunması... | Open Subtitles | ومع اقتراب الموعد النهائي 4: 00العالم يحبس أنفاسه ننتظرمعرفة اين الاميره |
Bir kişi nefesini ne kadar tutabilir ki? | Open Subtitles | كم من الوقتِ يستطيع الشخص أن يحبس أنفاسه ؟ |
Sanki nefesini tutup da benim dönmemi bekliyormuş gibiydi. | Open Subtitles | يبدو كما لو أنه يحبس أنفاسه منتظر إلي أن أعود، أتعلم؟ |
Joey neredeyse dört dakikadır nefesini tutuyor. | Open Subtitles | هذا لا يصدق - جوي يحبس أنفاسه منذ 4 دقائق |
nefesini gerçekten çok uzun bir süre tutabilir. | Open Subtitles | يمكنه أن يحبس أنفاسه لزمن طويل حقاً. |
Moda dünyası nefesini tuttu. | Open Subtitles | عالم الموضة يحبس أنفاسه |
Gordon nefesini bir dakika on üç saniye tutabiliyormuş. | Open Subtitles | وودي , وودي , وودي أجل يعتقد (جوردون) بأنه يستطيع أن يحبس أنفاسه لدقيقة واحدة و 13 ثانية |
Tırmanma amiri Adam Scott nefesini tutmuş izliyor. | Open Subtitles | مشرف التسلق (آدم سكوت) يحبس أنفاسه بينما هو يراقب |
Biz, Şili'deki son gelişmeleri beklerken dünya da nefesini tutmuş durumda. | Open Subtitles | العالم يحبس أنفاسه بينما ننتظر أخِر المستجدات في (تشيلي) |
"Fakat nefesini kesen gözleriydi | Open Subtitles | "لكن عينيها جعلته يحبس أنفاسه" |