ويكيبيديا

    "يحبّها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • seviyor
        
    • sevdiğini
        
    • sever
        
    • hoşlanıyor
        
    • sevmiyor
        
    • bayılıyor
        
    • hoşlandığı
        
    • seven
        
    Çünkü bence, o da en az benim kadar Elena'yı seviyor. Onunla bencillik yapamaz, artık yapamaz. Open Subtitles لأنّي أظنّه يحبّها قدرما أحبُّها لم يعُد بوسعه أن يكون أنانيًّا معها
    İşte, şunu da al. Çok seviyor. Open Subtitles خُذ الطفل، و خُذ هذه، إنه يحبّها جداً
    Bana kendi sapkın tarzıyla, onu sevdiğini açıkladı. Open Subtitles شرح لي بطريقته الملتوية أنّه يحبّها.
    Bana kendi sapkın tarzıyla, onu sevdiğini açıkladı. Open Subtitles شرح لي بطريقته الملتوية أنّه يحبّها.
    Herkes çok sever. Open Subtitles و الجميع يحبّها.
    Hayatını kurtaran kişi o. Kızdan hoşlanıyor. Open Subtitles فهو من أنقذ حياتكِ إنه يحبّها
    Ona öyle bir oda verdiğine göre baban onu pek sevmiyor olmalı. Open Subtitles يبدو بأن أبيكِ لا يحبّها جدًا إن أعطاها غرفة مثل هذه
    O iyi birisi ve öngörülü müşteriler ona ve ülkesiyle ilgili hikayelerine bayılıyor. Open Subtitles إنها فتاة لطيفة، وكما هو متوقّع يحبّها العملاء مع قصصها الحزينة من بلدها الأمّ
    Ve çok iyi hatırlıyorum ki yetişkin bir adam hoşlandığı kızın yer aldığı Nova dizisinin kasedinin üzerine başka bir şey kaydedince, üzüntüden yıkılmıştı. Open Subtitles يبدو أنّني تذكرت رجلاً راشداً معيناً قد انهار تماماً منذ اسبوعين حينما قمت بالتسجيل على شريط نوفا الخاص الذي يحوي على الفتاة التي يحبّها
    Repertuarımızı biliyor kuartet onu seviyor, samimi, yaratıcı... Open Subtitles الرباعي يحبّها, شخصياً وأخلاقياً.
    ÇıIgın bir iş. Ama o seviyor Open Subtitles إنه مهتاج نعم، لكنّه يحبّها
    Evet. Herkes çok seviyor bunu. Open Subtitles نعم، يبدوا أنّ الجميع يحبّها
    - İnsanları öldürdüğünüz oyunu seviyor mu? Buna Suikast deniyor ve Nate buna bayılıyor. Open Subtitles {\pos(192,230)}إنّها تدعى "القاتل"، وهو يحبّها
    Kendi canına kıymasına rağmen, Amanda'ya can vermeye çalışan her kimse kızı o seviyor. Open Subtitles الذي يقاتل من أجل (أماندا) وإعادتها للحياة رغم أنّها اختارت أن تضع حداً لها، يحبّها اتفقنا؟
    Brooke'un kocası hala onu seviyor ve bu yüzden yeni şartlar öne sürüyor, bu kadar. Open Subtitles ،زوج (بروك) مازال يحبّها لذا كانت له بعض المطالب الجديدة، هذا كلّ شيء
    Söylememişti. Sadece onu sevdiğini söylemişti. Open Subtitles لم يقل قال أنّه يحبّها وحسب
    Gerçekte kimi sevdiğini anlamasını sağla. Open Subtitles دعيه يُدرك من التي يحبّها
    Sürekli, onu sevdiğini söylüyordu. Open Subtitles إستمرّ بإخباري أنها يحبّها.
    Onu çok seveceksin Herkes sever onu. Open Subtitles الجميعُ يحبّها.
    # Korsan dediğin bir kez sever # # Çok sever! Open Subtitles {\pos(190,230)\cH92FBFD\3cHFF0000}حياة القرصان يحبّها المرء - كثيرون يحبّونها -
    Steven da hoşlanıyor ondan. Open Subtitles و (ستيفن) يحبّها كذلك أيجب عليك إخباري بذلك؟
    Belki öyledir ama Brad onu sevmiyor. Open Subtitles حسناً، ربّما هي كذلك. لكن (براد) لا يحبّها.
    Çıktığın adamların hoşlandığı aptalca şeylerden hoşlanıyormuş gibi yapıyorsun. Open Subtitles تدّعين أنّكِ تحبّين الأشياء الغبيّة التي يحبّها مَن تواعدينهم.
    Benim kızım onu seven ve her zaman yanında olan bir babaya sahip. Ona kendisi olmayı öğreten bir baba. Open Subtitles إبنتي لديها أب يحبّها وبجانبها دائماً ويشجعها أن تكون نفسها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد