Bay Ripley'in hoşuna gitmemiş olabilir, ama bu kanunlarla bana tanınmış bir haktır. | Open Subtitles | سيد , ريبلى , ربما لم يحب هذا ولكنة مشروع |
- Buz patencilerin düşmesi hoşuma gidiyor. - Sayılmaz bu! Herkesin hoşuna gidiyor. | Open Subtitles | احب ان اري المتزحلقون علي الجليد وهم يسقطون لا تحتسب،الجميع يحب هذا |
Kimsenin hoşuna gitmez. | Open Subtitles | وأنا أتفهم هذا، لا أحد يحب هذا لكنالأهممن كل هذاهنا .. |
O elmaları çok seviyor. Onlardan elmalı turta ve elma suyu yapıyor. | Open Subtitles | إنه يحب هذا التفاح، يقوم بإعداد فطيرة التفاح وعصير التفاح بها |
Her neyse, kitapta, oğlan kızı çok seviyor. | Open Subtitles | على أية حال فى الكتاب يحب هذا الرجل هذه البنت كثيراً |
İyi olanı, öyle şeyleri sever. Harika biridir. | Open Subtitles | إنها من النوع الرائع، الذي يحب هذا إنها مُذهلة |
Eskiler, kimse bunu sevmez. | Open Subtitles | فيلم قديم لا أحد يحب هذا |
Ama onun hoşuna gider. Bizden kopmasına asla izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ولكنه يحب هذا انه لن يجعلنا ننتظر طويلا |
İblislerin varlığını bilen bir ölümlü. Pek de hoşuna gitmedi. | Open Subtitles | بشري يعرف عالم الشياطين، إنه لا يحب هذا |
Bu kimsenin hoşuna gitmiyor. | Open Subtitles | لا أحد يحب هذا لكن وجود السيد هاتشن ...يحرض على العنف |
Pekala. Kimsenin hoşuna gitmez, biliyorum. | Open Subtitles | حسناً, أهدء لا أحد يحب هذا, أعلم |
Sonra 80 lerde ben işi büyütüp parayı bulunca arkadaşlarıma küçük tadımlıklar vermeye başladım ama James'i çağırmadım ve bu da onun hiç hoşuna gitmedi. | Open Subtitles | وبينماكنتمشتعلاًفيالثمانياتبدوتدعوةاصدقائي .. لم أقم بدعوة "جيمس" للأنضمام فلم يحب هذا كثيراً |
Kimse hoşuna gitmiyor, ama uçmanın bir gerçekliği var. | Open Subtitles | لا أحد يحب هذا لكن هذا واقع الطيران |
Babanın çok hoşuna gidecek değil mi! | Open Subtitles | إن أباك لا يحب هذا |
Kahretsin! Bu herif suyu neden bu kadar çok seviyor? | Open Subtitles | لماذا يحب هذا الرجل المياه كثيراً ؟ |
Bu pisti çok seviyor, babası Preakness yarışını kazanmış son üç maçta para getirmiş. | Open Subtitles | انه يحب هذا المضمار " والده فاز في سباق "بركنيس آخر ثلاث مباريات فاز |
Gary bu takımı çok seviyor. Çok kırıIdı. Çok üzülüyor. | Open Subtitles | إن (غاري) يحب هذا الفريق لقد تأذى الآن و هو يشعر بالسوء الشديد |
Yapma patron. Dorney, böyle şeyleri sever bilirsin. | Open Subtitles | أوه، يارئيس, أتعلم، دورني يحب هذا النوع من الاشياء. |
Babam şampanya kadehlerini tokuşturmaya bayılır, ve halk da bunu sever! | Open Subtitles | يحب ابى هذه الحملات والجمهور يحب هذا |
Burayı çok sevdim. Herkes sever. | Open Subtitles | أحب هذا المكان ، الكل يحب هذا المكان |