Biliyorsun, cinayet davası açmak için cesede ihtiyaçları yok, bunu biliyor muydun? | Open Subtitles | انت تعلم, لا يحتاجون الى جسد لضغط تهم الاجرام هل علمت بذلك؟ |
Sıfır yerçekimi sorunuyla ilgilenmeleri için Gliead Dam'e gönderilen adamların desteğe ihtiyaçları var. | Open Subtitles | الرجال الذين ارسلوا الى سد جليلد للتعامل مع انعدام الجاذبية يحتاجون الى دعم |
Üstelik itiraf ilacına ihtiyaçları da olmaz. | Open Subtitles | وفى تلك الحاله لن يحتاجون الى استخدام عقار الحقيقه |
Seni buradan uzaklaştırıyorum. Kentucky'nin Doğu bölgesinde adama ihtiyaç varmış. | Open Subtitles | انهم يحتاجون الى قوى اضافية في المنطقة الشرقية من كنتاكي |
Bir piste ya da başka bir altyapıya ihtiyaç duymuyorlar. | Open Subtitles | انهم لا يحتاجون الى مدارج أو غيرها من البنى التحتية. |
Zihinden sayıları çarpabilmeye de ihtiyaç duymazlar. | TED | لا يحتاجون الى حل المسائل الحسابية بعقولهم. |
Ön tarafta biraz daha şaraba ihtiyaçları var ve Bayan Daley menünün bir kopyasını istiyor. | Open Subtitles | يحتاجون الى النبيذ في الغرفة الرئيسية والسيدة دالي تحتاج الى القائمة |
Ön tarafta biraz daha şaraba ihtiyaçları var ve Bayan Daley menünün bir kopyasını istiyor. | Open Subtitles | يحتاجون الى النبيذ في الغرفة الرئيسية والسيدة دالي تحتاج الى القائمة |
Onları tanırım, yönlendirilmeye ihtiyaçları var. Adalete ihtiyaçları var, baba. | Open Subtitles | انهم يحتاجون الى العدالة يا أبي، وليس الصدقة |
Ve annelerine ihtiyaçları olduğuna bahse girerim değil mi? | Open Subtitles | وأراهن أنهم يحتاجون الى والدتهم, اليس كذلك ؟ |
Yalanlarınıza, başarının yanlış çizilen imajlarına ihtiyaçları var. | Open Subtitles | يحتاجون الى أكاذيبنا، صور كاذبة من النجاح والتألق. |
Bazen insanların yardıma ihtiyaçları olduğunu görüyordu. | Open Subtitles | أحياناً ترى فقط أشخاصاً يحتاجون الى مساعدة |
Artık yeni bir oyuncakları var. Senin gibi bir anguta neden ihtiyaçları olsun ki? | Open Subtitles | عندهم لعبة جديدة الآن لماذا يحتاجون الى كتلة قذرة مثلك ؟ |
Anne ve babalar çocuklarını aldılar. Artık bir dadıya ihtiyaçları yok. | Open Subtitles | لقد حصلت الأمهات و الآباء على الأطفال الآن لا يحتاجون الى مربية بعد الآن |
Sanırım havluya ihtiyaçları olacak | Open Subtitles | يبدو أنهم يحتاجون الى بعض بعض المشروبات والمناشف |
Aşka ihtiyaç duyan herkesin annesi o. | Open Subtitles | إنها الأم لجميع أولئك الذين يحتاجون الى الحب. |
İnancını yitirenler bazen yardıma ihtiyaç duyar. | Open Subtitles | حسنا اولائك الذين ليس لديهم ايمان احيانا يحتاجون الى مساعدة بسيطة |
Babam hizmetkâra ihtiyaç olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | أبي يعتقد أن الناس يحتاجون الى أن يُخدموا |
Ama dedi ki, her zaman satıcılara ihtiyaç varmış. | Open Subtitles | يقول انهم ربما يحتاجون الى عامل طاولة قمار |
Bazıları 30'larında da hala ihtiyaç duyuyor yaşlanıp beyazları çıksa bile. | Open Subtitles | امم.. وبعضهم لايزالون يحتاجون الى تدريب في الثلاثينات حتى عندما تعدوا مرحله انهم كبروا وبدأ شعرهم يصبح رمادي |
Bazıları buraya kalacak güvenli bir yere ihtiyaç duyduklarında gelir. | Open Subtitles | بعض الناس يأتون إلى هنا عندما يحتاجون الى مكان آمن ليبقوا فيه |