ويكيبيديا

    "يحتسون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • içen
        
    • içiyorlar
        
    • içer
        
    • içiyor
        
    • içmiyorlar
        
    • içiyorlardı
        
    Adalet, Ohio'da çamaşırlarını katlayan ve bira içen insanlar içindir. Open Subtitles العدالة هي لمواطني أوهايو الذين يجلسون في منازلهم يحتسون الجعة.
    Bir saatten fazladır burada bekliyoruz ve ben arkada oyun oynayan ve kahve içen insanlar görüyorum. Open Subtitles نحن نجلس هنا لاكثر من ساعة و عندما انظر من حولي كل ما اراه هو ناس تلعب بالكرة و يحتسون القهوة
    Hiç sevmediğim bir grup insan, evimde dikilip içkimi içiyorlar. Open Subtitles هذه ليست حفلة بل أشخاص لا أحبهم واقفين بالأرجاء وهم يحتسون شرابي
    Hiç sevmediğim bir grup insan, evimde dikilip içkimi içiyorlar. Open Subtitles بل أشخاص لا أحبهم واقفين بالأرجاء وهم يحتسون شرابي
    Buranın insanı kızarmış yayın balığıyla ılık bira içer. Open Subtitles هؤلاء القوم قد يحتسون جعة دافئة بجانب سمك القرموط
    Yaşıtlarımın hepsi içki içiyor. Open Subtitles انتي تعلمين, جميع الشباب في عمري يحتسون الخمر.
    Benimle içki bile içmiyorlar, haksız mıyım? Open Subtitles لا يحتسون الشراب معي حتى، أليس كذلك؟
    Onlar zaten Titanic'te kahve içiyorlardı. Open Subtitles كانوا يحتسون القهوه اثناء مشاهده التايتنك
    Tüm gece içki içen ve çalışmayan teknedeki adamlardan mı bahsediyorsun? Open Subtitles أتعني الرفاق الذين في المركبة المُعطّلة، والذين كانوا يحتسون الخمر طوال الليل؟
    Özel dikim pantolon giyip Bellini içen bir avuç erkekle bebek partisi veriyorsun. Open Subtitles أنت تقيم حفلة قدوم المولود مع عشرات الرجال بسراويل مُفصّلة يحتسون البلينز
    Tabii ya. Martini içen arkadaşlar ayağı ne ya? Open Subtitles أجل ، وماذا عن حكاية (الرفقة الذي يحتسون المارتيني)؟
    Yine balkabaklı kahve mi içiyorlar yoksa cinsel birleşme mi yaşayacaklar diye merak ediyorsunuz. Open Subtitles وما إذا كانوا يحتسون مزيداً من القهوة معاً، أو سيمارسون الجنس الليلة
    İçiyorlar. Ballarını falan yiyorlar. Open Subtitles إنهم يحتسون الشراب ويأكلون العسل
    (Gülüşmeler) Ama şimdi her gün beraber kahve içiyorlar. TED (ضحك) ولكنهم الآن يحتسون القهوة مع بعضهم البعض كل يوم.
    Evet, ayrıca bütün şarapları da içiyorlar. Open Subtitles أجل , و يحتسون جميع النبيذ
    Kahvelerini içiyorlar. Open Subtitles يحتسون قهوتهم
    Çoğu insan harekete geçmeden önce birkaç içki içer ve yemek sonrasını bekler. Open Subtitles أغلب الناس يحتسون بضعة مشروبات وينتظرون حتى تعطيهم الشجاعة الكافية للتحرك، عادة بعد العشاء.
    Sorma ya. Geldiğim yerde insanlar çok içer. Open Subtitles أجل أعرف ذلك، الناس من حيث أنا يحتسون الكثير
    Onun hakkında da konuşmayacağım. İçki içer misin, Rick? Open Subtitles هل أنتَ ممن يحتسون الكحول يا (ريك) ؟
    Aztekler kakaoyu para birimi olarak kullanıyor ve kral ziyafetlerinde çikolata içiyor, savaşta başarı gösteren askerlere ödül olarak verip ritüellerde kullanıyorlardı. TED استخدم شعب الآزتيك حبوب الكاكاو كعملة نقدية وكانوا يحتسون الشوكولاتة في الأعياد الإمبراطورية ويكافئون بها الجنود لانتصارهم في المعارك واستخدموها في الطقوس الشعائرية.
    Neden konserden sonra benimle içmiyorlar? Open Subtitles لم لا يحتسون شراباً معي بعد الحفلة؟
    Sebastian cremmington ve kardeşleri şafaktan beri içiyorlardı. Sebastian kusması gerektiğini biliyordu ama partiye devam etmek de istiyordu. Open Subtitles (سيباستان كريمنغتون) وأخوانه كانوا يحتسون الخمر منذُ طلوع الفجر.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد