ويكيبيديا

    "يحتضرون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ölüyor
        
    • Ölüyorlar
        
    • ölen
        
    • ölmekte
        
    • ölmek üzere
        
    • ölüyorlarsa
        
    • ölüyorlardı
        
    Enfeksiyonun hayat döngüsüne etkisini inceledik, nüfusun çoğu harap olmuş, şehir ölüyor. Open Subtitles لقد أجرينا تعديلات على دورة حياة العدوى، و سكان المدينة يحتضرون الأن.
    Ancak 14 milyon insan hala hastalık yüzünden değil, ilaçlar yüzünden ölüyor. Open Subtitles فإن حوالي 14 مليون شخص مازالوا يحتضرون بسبب الدواء لا بسبب المرض
    "Valkyries, demigoddesses güçlü bir yarış kim savaşçılar ölüyor için savaş keşif..." Open Subtitles الفالكريز : هن جنس قوى من أنصاف الآلهات واللاتى يبحثن فى أراضي الحروب عن محاربين يحتضرون
    Belki de Amelia "Ölüyorlar." derken bunu kastediyordu. Open Subtitles ربما ذلك هو ما كانت أميليا تتحدث عنه عندما قالت، "إنهم يحتضرون".
    Ölüyorlar. Bence bu soylu bir hareket. Open Subtitles هو يحتضرون و أعتقد أن هذا لبق
    Fakat Kuzey Kore'deyken sokakta ölmek üzere olan ve ölen insanlar gördüm. TED لكن عندما كنت في كوريا الشمالية، شاهدتُ أشخاصاً يحتضرون ويموتون في الشارع،
    hasta, ölmekte olan ve ölen onca insan! Hepsi onun için miydi? Open Subtitles و أولئك الناس الذين تعرّضوا للعدوى و ماتوا و الذين يحتضرون ؟
    - Pilotlarım ölüyor, Binbaşı. Gidiyorum. İstihbarat filan bekleyemem. Open Subtitles طيارنى يحتضرون هناك , ميجور سأذهب ولن أنتظر
    Onları görebilmek için ya ölmüş ya da ölüyor olmak gerekir. Open Subtitles الأشخاص الوحيدين الذين بوسعهم رؤيتهم هم الأموات و الذين يحتضرون
    Bu çocuklar tedavisi tamamen mümkün olan bir hastalıktan ölüyor. Open Subtitles هؤلاء الاطفال يحتضرون بسبب مرض مدمر كليا
    Oradaki herkes öldü, ölüyor mikroskobun altındaki böcekler gibi üzerlerinde deney yapıldı. Open Subtitles جميع من هناك موتى إنهم يحتضرون تُجرى عليهم دراسات مثل البق تحت المجهر
    Bu insanlar ölüyor ve şirketiniz de biliyor. Open Subtitles هؤلاء الرجال يحتضرون بسبب ظروف شركتك كانت على علم بها.
    Millet, orada insanlar ölüyor. Open Subtitles ياشباب ، أنا أحدثكم الناس يحتضرون هناك
    Burada. Ölüyorlar! Open Subtitles هنا، إنهم يحتضرون
    Onlar zaten Ölüyorlar. Open Subtitles إنَّهم يحتضرون بالفعل.
    Ölüyorlar! Open Subtitles أنهم يحتضرون جميعاً!
    Hayır, ben değil, ölen ya da deliren biri de değil. Open Subtitles لا ، أعني أحد غيري و غير من يحتضرون ومن يفقدون الوعي
    İyileşme ümidi olmayan hastalara bakan Ira Byock adında bir doktor vardı. Bizimle, ölmekte olan insanların, görüşme kayıtlarını yapmak için yakınen çalıştı. TED هناك طبيب بدار عجزة اسمه إرا بيوك، وقد عمل معنا عن قرب في تسجيل بعض المقابلات مع بعض من كانوا يحتضرون.
    Beni aradıklarında, anladım ki, onları gördüğümde, ölmek üzere veya ölmüşlerdi. Open Subtitles عندما تلقّيت المكالمة ، أدركت عندما رأيتهم كانوا موتى أو يحتضرون
    Eğer buraya geldiklerinde ölüyorlarsa ya da zaten ölmüşlerse uğraşırsın. Open Subtitles إذا كانو موتى او يحتضرون ودخلو من هذا الباب تواكب على علاجهم لماذا
    Penceremin önünde ölüyorlardı. Open Subtitles كانوا يحتضرون أمام نافذتي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد