"يحذرني" - ترجمة من عربي إلى تركي

• uyarmaya
• uyarmadı
• uyardı
• uyarıyor

Sanki bana bir şeyler anlatmaya ya da uyarmaya çalışıyor.
كان ذلك مثل أنه كان يحاول أن يخبرني شيئاً ما أو يحذرني بشأن شيءٍ ما

Sanki bana bir şey söylemeye ya da beni uyarmaya çalıştı.
كان ذلك مثل أنه كان يحاول أن يخبرني شيئاً ما أو يحذرني بشأن شيءٍ ما

Kimyasal bağımlılıklarla olan kendi hatalarıma başladığımda, beni uyarmaya çalıştı, ben dinlemedim.
عندما بدأت العوارض الخاصة بي بالاعتماد على المواد الكيميائية، حاول أن يحذرني لكني لم أستمع

Patronum beni uyarmadı. Güya benim iyi arkadaşlarımdan biri.
و رئيسي لم يحذرني و من المفترض ان يكون صديق جيد

- Çünkü sana söylemem gerek bu konuda beni kimse uyarmadı.
-لأنه يجب علي أن أخبرك،لم يحذرني أحد عن ذلك -إنـه ليـس ممل

Beni daha önce uyardı, ve tekrar uyarmayacaktır.
لقد حذرني مرة. وهو لن يحذرني مرة اخري

Beni bu konuda yıllardır uyarıyor. Ben de ameliyattan kaçıyorum.
لقد كان يحذرني من هذا لسنوات، وأنا كنت أتجنب الجراحة.

Sizinle ilgili beni uyarmaya kalkıştı ve şimdi ölü.
وحاول أن يحذرني منك وهو الان ميت

Beni bir şey hakkında uyarmaya çalışıyor.
يحاول أن يحذرني بخصوص شيء ما

Tony beni uyarmaya çalıştı. Dinlemedim.
حاول (طوني) أن يحذرني و لم أستمع

Devo da beni uyarmaya çalıştı.
ديفو) حاول ان يحذرني ايضاً)

Beni uyarmadı!
لم يحذرني

Judson neden beni uyarmadı ki?
لماذا لم يحذرني (جادسِن)؟

Colin Morello daha yeni ofisime geldi ve şirketin finansal durumlarından uzak durmam için beni uyardı.
...كولين موريلو كان لتوه في مكتبي يحذرني بأن ابتعد عن موارد الشركة المالية

Ajanlar da orada. Gelmemem için uyardı.
كانوا يستمعون، لقد كان يحذرني

Stres seviyem arttığında beni uyarıyor ben de sakinleşmeye çalışıyorum.
يحذرني عندما يرتفع مستوى توتري لكي أحاول أن أهدأ.

Beni geri dönmem için uyarıyor.
إنه يهمس لي , يحذرني و يطلب من التراجع