Biraz sonra şunu göreceksiniz -- Tamam, burada. Motts sol ayağını oynatıyor. | TED | وسوف ترون الآن .. حسنا.. ها هو موتوس يحرك قدمه اليسرى |
Herkes yanlış tahmin ediyor çünkü, adam son anda taşı oynatıyor. | Open Subtitles | الكل يُخطئ لأن التاجر يحرك الحجر في آخر لحظة |
İşte bu, etkiyi harekete geçiren ya da buna aracılık yapan şeydir. | TED | لذا هذا ما يحرك المؤثر، أو ما يوصل التأثير |
- Silahları çok kolay taşınıyor. - Toplarını tabanca gibi taşıyor. | Open Subtitles | أسلحته تتحرك بسلاسة يحرك مدفعه وكأنه مسدس |
Ona yaşamın yalnızca kollarını oynatmak ve etrafta koşuşturmak ya da bir topa... vurmak olmadığını kanıtlayın. | Open Subtitles | أثبتوا له أن الحياة ليس فقط أن يحرك يديه و يتجوّل ركضاً |
Bir elektrik akımının açılmasının manyetize bir metal parçasını hareket ettirebileceği fikrini kullanarak dünyanın ilk elektrik motorunu üretti. | Open Subtitles | استخدم فكرة أن تشغيل التيار الكهربي يمكنه أن يحرك قطعة معدنية ممغنطة في العالم محرك كهربائي كي يصنع أول |
Komik bir şekilde bacaklarını sallıyor mu? | Open Subtitles | هل يحرك رجليه بطريقة غريبة؟ |
Bilirsiniz, normalde bana yardım etmek için parmağını kımıldatmaz ama dayanamayacağı tek şey bir skandal ve bilirsiniz, genelkurmaydayken ordudaki oğlunun homoseksüel olması kesinlikle bir skandaldır. | Open Subtitles | وكما تعلم لم يحرك اصبع ليفعل اى شىء بالنسبه لى لكن الشىء الوحيد الذى لا يتحمله فضيحه وكما تعلم انضما ابن القائد |
Boynunu rahatlıkla oynatıyor, beslenme cihazını kaldırttı, kendi akciğerleriyle nefes alıyor, kendi sakin sesiyle yavaşça konuşuyor, felçli vücuduna daha fazla hareket kazandırmak için her gün çalışıyor. | TED | فهو يحرك رقبته بسهولة، وقد أُزيلت روابط التغذية الخاصة به، وهو يتنفس برئتيه، ويتحدث ببطء بصوته الهادئ، ويعمل كل يوم لكي يحصل على مزيد من الحركة من جسمه المشلول. |
Gözlerini oynatıyor biraz. Onu izleyin. | Open Subtitles | انه يحرك عينيه قليلا من الافضل مراقبته |
Parmaklarını oynatıyor. | Open Subtitles | أنظر إنه يحرك أصابعه |
Okuduğu zamanlar dudaklarını oynatıyor. | Open Subtitles | أنه يحرك شفاه وهو يقرأ |
Göstergeyi kim oynatıyor? | Open Subtitles | من الذي يحرك المؤشر ؟ |
bu posterior kısım, kaslarının hareket edeceği ve sonunda kendini harekete geçireceği yer. | TED | وهذا هو قسم المخيخ .. حيث ستبدأ عضلاته بالتحرك وهو الآن يحرك نفسه بسرعة |
Yani bir şey bu ucubeyi perşembe geceleri harekete geçiriyor. | Open Subtitles | اذن هناك شيء يحرك هذا الحقير في مساء الخميس |
Okurun kahramanımızı neyin harekete geçirdiğini... ..anlamasına yardım edecek bir özgeçmişe ihtiyacım var. | Open Subtitles | أجل، أحتاج خلفية درامية لمساعدة القارئ على فهم ما الذي يحرك بطلنا |
Kurbanları kimseye görünmeden oradan oraya taşıyor, yani bir aracı var. | Open Subtitles | إنه يحرك ضحاياه في جميع أنحاء المدينة .لذلك نحن نعرف ان لديه سيارة |
Bekleme yeri içerisinde hastayı taşıyor. | Open Subtitles | إنه يحرك المريض إلى منطقة الإنتظار |
Ve bu da bir İngiliz hava dağıtıcısı. Yumuşakça hareket edip odadaki hava akımını sağlıyor. | TED | وهذا شجر الصفصاف الإنجليزي الموزع للهواء. و هذا يحرك بنعومة تيار الهواء عبر الغرفة. |
Büyük beyaz kuyruğunu sallıyor. | Open Subtitles | يحرك ذيله الكبير الأبيض، |
Senin için parmağını bile kımıldatmaz o. | Open Subtitles | الذي لن يحرك أصبعاً لمساعدتك |