Şarap ve gül yapraklarıyla sahneyi hazırlıyor ve onlara yemek yapıyor. | Open Subtitles | يحضّر المكان ببتلات الورود والنبيذ ثم يطهو الطعام لضحاياه |
Taub içerde hastayı biyopsi için hazırlıyor. | Open Subtitles | توب هناك يحضّر المريض لإجراء خزعة |
Bu sene gizemli bir cinayet oyunu hazırlıyor. | Open Subtitles | هذا العام يحضّر لجريمة قتل غامضة |
Savaş hazırlanıyor bir savaşçı yorgun olamaz. | Open Subtitles | محارب يحضّر لمعركة لا يمكن أن لا يكون مرتدياً ملابس |
Bildiğim kadarıyla, aylardır sınava hazırlanıyor. | Open Subtitles | . كل الذي أعرفه، أن له شهور يحضّر للإختبار |
Romero'yu başkanlık yarışına hazırlıyormuş. | Open Subtitles | كان يحضّر (روميرو) ليترشّح للرئاسة |
Rainsford'da bizim için vergi planı hazırlıyor. | Open Subtitles | إنّه يحضّر لنا الضرائب هنا في "راينسفورد" |
- Bunların hepsini şef mi hazırlıyor? | Open Subtitles | "لذا هل الطاهي يحضّر كل هذه الحلوى بنفسه؟" |
Şimdiyse tez hazırlıyor. | Open Subtitles | الآن يحضّر أطروحته |
- Kahvaltımı hazırlıyor. | Open Subtitles | يحضّر وجبة إفطاري |
- Kahvaltımı hazırlıyor. | Open Subtitles | يحضّر وجبة إفطاري |
Adam evde, bu geceki büyük yardım galasına hazırlanıyor. | Open Subtitles | إنّه في المنزل يحضّر لحفل خيري كبير الليلة. |
Dünyayı mı hazırlıyormuş? | Open Subtitles | يحضّر العالم؟ |