Bunun düşüncesi bile kalbimi kırıyor Carolyn. | Open Subtitles | كونه مجرد إقتراح فهو يحطم قلبي ياكارولين |
Artık seni tanımadığımı hissediyorum ve bu kalbimi kırıyor. | Open Subtitles | وكأنني لم أعد أعرفك وهذا يحطم قلبي |
Bak nasıl da kalbimi kırıyor! | Open Subtitles | أرأيتي كيف يحطم قلبي |
Benim kalbimi kıran ne biliyor musun? | Open Subtitles | تعرفين ما الذي يحطم قلبي ؟ |
Gidişim Ethan için zor olacak, ve kalbimi kıran da bu, ama uzun vadeli düşünürsek, birlikte mutsuz ebeveynler tarafından yetiştirilmektense ayrı ama mutlu ebeveynler tarafından yetiştirilmek yeğdir. | Open Subtitles | هذا سيكون صعب على (إيثان) وهذا ما يحطم قلبي ولكن في المدى الطويل من الأفضل أن ينشأ من أبوين سعيدين منفصلين |
Barney'nin onu kullandığını göremiyor ve bu beni üzüyor. | Open Subtitles | لا يمكنها رؤية ذلك البارني" وهو يستغلها" وذلك يحطم قلبي |
Şu köhne piyanoyu çalmak zorunda kaldığını görmek kalbimi paramparça ediyor. | Open Subtitles | يحطم قلبي رؤيتها تلعب بهذا البيانو القذر القديم |
Ve bu da benim kalbimi kırıyor. | Open Subtitles | و هذا يحطم قلبي |
Bu gerçekten kalbimi kırıyor. | Open Subtitles | هذا يحطم قلبي حقاً |
Bittiğini görmek kalbimi kırıyor. | Open Subtitles | يحطم قلبي أن أراه وهو يضيع |
Ve ona yaptıklarımız beni üzüyor. | Open Subtitles | ومافعلنا له يحطم قلبي |
Paolo'nun onu aradığından Celeste'nin haberi bile yok, ayrıca onu Kismet'te beklediğini de bilmiyor ve bu beni çok üzüyor. | Open Subtitles | الآن (سيلست) لا تملكُ فكرةً أن باولو) يبحث عنها حتى) ولن تعلمَ أنهُ يجدر بها أن تقابلهُ في (كيسميت) ،، وهذا يحطم قلبي |
Ve fazlasıyla eminim ki, bu dünyada sevdiğim tek insanın kalbimi paramparça etmesini isteyen de ben değildim. | Open Subtitles | ومتأكد أني لم أطلب شخصاَ واحداَ أحببت في حياتي أن يحطم قلبي |