ويكيبيديا

    "يحظر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yasak
        
    • yasaktır
        
    • yasaklayan
        
    • yasaklıyor
        
    • yasaklanmıştır
        
    yasak bölgeye giriyorsunuz. Rotanızı değiştirin. Burası uçuşa kapalı bölgedir. Open Subtitles أنتم تدخلون منطقة محظرة استديروا هذه منطقة يحظر فيها الطيران
    Aynı zamanda, şahinleri öldürmek kanunen yasak. Open Subtitles أضافة إلى ذلك هناك قانون يحظر قتل الصقور
    Bu olanlardan sonra manga'dan küçük birliklerin güvenli bölgenin dışına devriye görevine çıkması kesinlikle yasaktır. Open Subtitles من الآن فصاعدا يحظر على جميع القوات السفر خارج المنطقة الامنة
    Kraliçe'nin nedimelerinin Silahşorlarla yakınlaşması yasaktır. Open Subtitles السيدات في الإنتظار يحظر عليهم الإختلاط مع الفرسان
    Mesela İsviçre'de minareleri yasaklayan oylamadan birkaç hafta sonra bir minare fotoğrafı yapıştırdım. TED على سبيل المثال, الصقت صورة مئذنة في سويسرا بعد عدة اسابيع من التصويت على قرار يحظر الماذن في البلاد
    Bu yasa ahlak karşıtı eylemler için kadınların eyaletler arası taşınmasını yasaklıyor. Open Subtitles إنه يحظر نقل الإناث بين الولايات من أجل أغراض غير أخلاقية.
    Krallığa bağlı bütün derebeylerin ona beslenme, barınma, iaşe veyahut herhangi bir şekilde yardımı ve onunla konuşması yasaklanmıştır. Open Subtitles يحظر عليها تزويده بالطعام ، او السكن او اى مصدر للرزق او حتى الحديث معه و لن يمنحه احد المساعدة
    Bugünden itibaren, şehirde ateşli silahlar satmak yasak. Open Subtitles اعتبارا من اليوم يحظر بيع الأسلحة في المدينة
    Bir gizli ajanın kimliğini bilen birinin bilgi sızdırmasının yasak olduğunu biliyor musunuz? Open Subtitles تدركين أن أي شخص ذو معرفة رسمية بهوية عميل مكتب التحقيقات الفدرالي يحظر عليه حسب القانون نشر مثل هذه المعلومات
    Eyalet yasalarına göre, tuvaletlerde kamera bulundurulması yasak. Open Subtitles القانون يحظر على الفنادق وجود كاميرات في الحمامات
    yapamazsınız. Erkeklerin buraya girmesi yasak. Bu kadar sert olma. Open Subtitles رايزر ساما، ما كان يجب أن تأتي، يحظر تواجد الرجال هنا
    Yabancıların bu noktadan ileri geçmeleri yasaktır." Open Subtitles تحذير : يحظر الدخول الاجنبي لهذه المنطقة
    Bizim kaliteli elbiselerimiz o kadar değerlidir ki sadece Bayan Audrey onları elleyebilir, Bay Moray'e bile yasaktır. Open Subtitles أرقى الثياب لدينا ثمينة للغاية والتي فقط الآنسة أودري يسمح لها بـ لمسها حتى السيد موراي يحظر عليه لمسها
    Bu şeyler burda yasaktır. Open Subtitles يحظر هذه الأمور هنا.
    Fransa günümüzde bütün plastik çatal bıçakları bardakları ve tabakları yasaklayan ilk ülke oldu. TED والآن أصبحت فرنسا أول بلد يحظر تماماً جميع الأواني البلاستيكية والأكواب والأطباق.
    Papa Babandır, kendi baban değil,... kadınların erkek anatomisi resmi yapmalarını yasaklayan. Open Subtitles انه الأب البابوي؛ وليس أبوك... الذين يحظر علي النساء الرسم التشريحي للذكور
    Benzer bir hikâye de, eyalet meclisi, mahkûmlar ve eşleri arasındaki eş ziyaretlerini yasaklayan bir kanunu kabul ettiler. Open Subtitles على صعيدٍ آخر, قام المجلس التشريعي بتمرير مشروع يحظر الزيارات الزوجية مابين السجناء وزوجاتهم.
    Federal kanun, bölgeyi terk etmeni yasaklıyor. Open Subtitles القانون الفيدرالي يحظر عليك أن تغادر المقاطعة
    Benim dinim bir aptaldan 10 seferden fazla kâr sağlamayı yasaklıyor. Open Subtitles دِيني يحظر علي استغلال مغفل أكثر من عشر مرات
    Yasa kadınlara kürtaj nedeniyle gözdağı verilmesini yasaklıyor. Open Subtitles القانون يحظر ترهيب النساء الذين يقومون بعملية إجهاض
    Bir insandan beslenirken videoya çekilmek otorite tarafından bilhassa yasaklanmıştır. Open Subtitles يحظر بصراحة من السلطات أن لا تسجل بالفيديو ونحن نتغذى على البشر
    Quantico'da ilişkiler bir sebepten yasaklanmıştır. Open Subtitles يحظر العلاقات في كوانتيكو لسبب ما.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد