İlgilendiğinizden bahsetmişti ama uğrayacağınızı söylememişti. | Open Subtitles | لقد ذكر أنك اهتممت بالأمر ولكن لم يخبرني أنك ستزورنا |
Afedersiniz, kocam geleceğinizi söylememişti. | Open Subtitles | أنا أسفة . زوجي لم يخبرني أنك قادم. |
Mycroft bana anılarını yeniden yazdığını söylemişti onları tamamen sildiğini söylememişti. | Open Subtitles | أخبرني (مايكروفت) بإنك ستعيد كتابة ذكرياتك لم يخبرني أنك ستخرجني منها تماماً |
İçimden bir ses, ondan bu kadar kolay kurtulamayacağını söylüyor. | Open Subtitles | هناك شيء ما يخبرني أنك لن تدع هذا الموضوع بسهولة |
İçimden bir ses hedefi ve Hunter'ın onu indiremeyeceğini bildiğini söylüyor. | Open Subtitles | قلبي يخبرني أنك كنت تعرف الهدف و أن هانتر لن يقتله |
İçimden bir ses sende bütün bu soruların cevabı olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أعزب أو متزوج؟ شيءٌ ما يخبرني أنك تعرفين إجابات هاذه الأسئله |
İçimden bir ses riske girecek kadar güçlü olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لكن شيئاً ما يخبرني أنك قويٌ بما فيه الكفاية لإنتهاز الفرصة |
Bobby buraya geleceğini söylememişti. | Open Subtitles | -مرحباً جوان بوبي لم يخبرني أنك ستأتي |
Mycroft bana anılarını yeniden yazdığını söylemişti onları tamamen sildiğini söylememişti. | Open Subtitles | أخبرني (مايكروفت) بإنك ستعيد كتابة ذكرياتك لم يخبرني أنك ستخرجني منها تماماً |
İçimden bir ses onlarla kötü bir karşılaşman olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | شيء ما يخبرني أنك غير مسرور تفاعل مع أولئك الأولاد، مارك. |
İçimden bir ses, desteğin olmadığı için bu odada yalnız olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ...وشيء يخبرني أنك وحيد بتلك الغرفة لأنك لا تملك ذلك الدعم |
Raymond bana senin pirzola adamı olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | رايموند يخبرني أنك عاشق للأضلاع |