Size söylemezler, Senato'ya söylemezler, SEC'e söylemezler Adalet Departmanına söylemezler, kimseye söylemezler! | Open Subtitles | لن يخبروكم، لن يخبروا مجلس الشيوخ ولن يخبروا وزارة العدل |
Arkadaşın oldukları için kimseye söylemezler. | Open Subtitles | لأنهم لن يخبروا أى شخص ،لأنهم أصدقائك. |
Kaltak eski karıma nerede olduğumu söylemeyecekleri zaman. | Open Subtitles | عندما لن يخبروا زوجتي السابقة بمكاني |
Scully'e söylemeyecekleri şeyi. | Open Subtitles | بإنّهم لن يخبروا سكولي. |
Ama parti gecesine kadar kimseye yerini söylemiyorlar. | Open Subtitles | ولكنهم لن يخبروا اي احد عن مكانها الا في نفس الليلة |
Bu kişilerden gördüklerini kimseye söylememelerini istiyoruz. | Open Subtitles | حسناً، سنطلب من هؤلاء الأشخاص ألا يخبروا أحد بما شاهدوه هنا. |
Ailesine söylememişlerdi, basından da uzak tuttular. | Open Subtitles | لم يخبروا الأسرة بذلك وأبقوا الأمر بعيد عن الصحافه |
Kimseye bir şey söylemezler! | Open Subtitles | إنهم لن يخبروا أي شخص بأي شيء. |
Çünkü kimseye söylemiyorlar. | Open Subtitles | لأنهم لم يخبروا أحد بهذا ؟ |
söylemiyorlar ki. | Open Subtitles | انهم لم يخبروا |
Onlara para verdiğimi kimseye söylememelerini söyle. | Open Subtitles | اطلب منهم ألا يخبروا أحداً أنني أدفع لهم. |
Söylesek bile, onlara kimseye söylememelerini söyleriz. | Open Subtitles | و إذا فعلنا , سنخبرهم بألا يخبروا أحداً |
Amirlerim kendi üst düzey müdürlerine çok ciddi bir iş için işe aldıkları programcının kot pantolon ve spor ayakkabı giyen yeni yetme bir kız olduğunu söylememişlerdi. | TED | مُدرائي المباشرين لم يخبروا المدراء في المستوى الأعلى إن المبرمج الذي وظفوه في العمل المُهم كانت فتاة شابة والتي ترتدي الجنز والأحذية الرياضية في العمل. |
İkimiz hakkındakileri kimseye söylememişlerdi henüz. | Open Subtitles | هم لم يخبروا أي شخص بعد عني وعنك |