korktukları bir şey. | Open Subtitles | هناك شيئاً على الجانب الآخر منه، شيء ما يخشونه |
Şimdi öyle değişti ki tanınmaz halde insanların bir zamanlar korktukları gibi değil artık. | Open Subtitles | الأن.. تغير الامر كثيرًا لم يعُد معروفاً كالشيء الذي كانوا يخشونه الناس |
Leo, onu bırakmalıyız... yoksa korktukları şey haline geliriz, olduğumuzu söyledikleri şey haline. | Open Subtitles | (ليو)، علينا أن ندعه يذهب وإلا أصبحنا ما يخشونه وما يقولون إننا عليه |
Olur böyle şeyler. Yani, insanlar korkar. | Open Subtitles | على الرومنسية، أعني، الناس يخشونه |
Samoyedler bile oradan korkar. | Open Subtitles | حتى السامجديون يخشونه. |
Çocukların korktuğu ve yetişkinlerin saygı duyduğu biri olmalıyım yoksa sokaklara düşeceğiz! | Open Subtitles | يجب أن أصبح رجلا يخشونه الأطفال و يحترمه البالغون والا سننتهي كلناّ في الشارع |
Çocukların korktuğu ve büyüklerin saygı duyduğu bir adam olmalıyım, yoksa hepimiz sokaklarda buluruz kendimizi! | Open Subtitles | يجب أن أصبح رجلا يخشونه الأطفال و يحترمه البالغون والا سننتهي كلناّ في الشارع |
Delhi'de herkes ondan korkuyor | Open Subtitles | كل من في دلهي يخشونه |
Susuz bir dünyada korktukları tek şey nedir? | Open Subtitles | هناك شيء واحد يخشونه و هو جفاف المياه |
Sadece bu sefer, korktukları sen olacaksın. | Open Subtitles | إلّا أنّك هذه المرّة ستكون ما يخشونه. |
- Biz, korktukları şeyiz. | Open Subtitles | نحن نمثل ما يخشونه هم |
Marcel, bir keresinde.. ..en çok korktukları kişiyi çağırarak.. ..Mikaelsonlar'ı bu şehirden gönderdin. | Open Subtitles | (مارسل)، طردتَ قبلًا آل (مايكلسون) من هذه المدينة باستدعاء أكثر شخص يخشونه. |
Booth haklı. Asıl korktukları o. | Open Subtitles | (بوث) محق، هو من يخشونه. |
Keskinliğinden tanrılar bile korkar! Seyredin! | Open Subtitles | العظماء أنفسهم يخشونه, إنظروا |
Gangsterlerin korktuğu birisin! | Open Subtitles | شخص ما المجرمين يخشونه |
İnsanlar ondan korkuyor, Tom. | Open Subtitles | الناس يخشونه,توم |