Bu uygun değil. Ve Bizim, hepimizin, bunun bizimle ilgili olduğunu ve bu noktada bir fark yaratabileceğimizi anlaması gerekiyor. | TED | ونحن جميعاً يجب أن نفهم أن هذا الأمر يخصنا وأن باستطاعتنا احداث فرق هنا |
Dinle beni. Kuveyt'ten çaldığın herşey Bizim. Anladın mı? | Open Subtitles | كُلّ شيء سَرق مِنْ الكويت أصبح يخصنا الآن. |
Her şeyi göze alan biziz. Para bize ait, ona değil. | Open Subtitles | نحن لدينا كل الفرص المال يخصنا نحن , وليس هو |
Dedikoduya göre, bu barda çalışan biri belirli miktarda, bize ait olan belirli "bir şey" bulmuş belirli bir kamyondan düşmüş belirli "bir şey" ve tanıdığımız belirli bir kişi başka bir belirli kişinin çantayı alıp belirli bir barın arkasına götürdüğünü görmüş ki biz de tam şu anda o belirli bardaki belirli birkaç kişi ile konuşuyor olabiliriz de olmayabiliriz de. | Open Subtitles | هناك اشاعة ان شخص يعمل في هذا البار عثر على شيء يخصنا هذا الشيء قد يكون سقط من شاحنة |
Meraklı olmaktan vazgeç. Karımla aramızdakiler bizi ilgilendirir. | Open Subtitles | توقف عن كونك فضولياً، ما بيني وبين زوجتي يخصنا نحن فقط. |
" İkimizi de ilgilendiren bir şey oldu sen gitmeden, konuşmalıyız" | Open Subtitles | شيئا طرأ يخصنا نحن الاثنين يجب أن أتكلم معك قبل أن ترحل |
Bu hepimizi ilgilendiriyor.Gerçekten yapmak istediğin bu mu? | Open Subtitles | هذا يخصنا جميعا ، هل ستقدمين حقا على عمل هذا؟ |
Dinle beni. Kuveyt'ten çaldığın herşey Bizim. Anladın mı? | Open Subtitles | كُلّ شيء سَرق مِنْ الكويت أصبح يخصنا الآن. |
Reggie, ne dedi? Bizim tek istediğimiz Bizim olan. Onun sende olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | ريجى" ماذا يقول لكِ" - نحن نريد ما يخصنا ونعرف انه لديكِ - |
Konu şimdi de Bizim hakkımızda mı oldu? Bu bizimle ilgili değil. | Open Subtitles | سوف تجعلى الامر يخصنا الان هذا لا يخصنا انت لا تريد الذهاب هناك |
Burada kör olduğunu sanmıyorum. İşte Bizim dağımız burada. | Open Subtitles | لا أظن أن لدينا عِميان هنا ذلك الجبل يخصنا |
Bakın, ya bize ait olanı bize geri verin ya da değeri olan 25.000 doları verin ki ödeşelim. | Open Subtitles | .. لماذا لا تعيدون فقط ما يخصنا ؟ او تدفعون 25000 وما يخصنا يستحق هذا المبلغ , وسنكون امينين معكم |
Bize ait olanı korumak uğruna ölmekten korkmuyoruz. | Open Subtitles | لاننا لسنا خائفين من الموت من أجل حماية ما يخصنا |
Bize ait olan şeyleri savunmuyorum. | Open Subtitles | أنا لا أدافـع إلا عـن شـيء يخصنا بالفعـل |
Geç saat için özür dilerim ama sende bana ait olan bir şey var. | Open Subtitles | أعتذر عن حضوري في هذا الوقت المتأخر, لكن أعتقد لدينا شيء يخصنا هنا معك |
Bak, banyoyu bizimle paylaşmak istemiyor olabilirsin ama iş kitaba geldiğinde bu hepimizi ilgilendirir. | Open Subtitles | إنظري ، ربما أنت لا تريدين أن تتشاركي معنا بحمام لكن عندما يتعلق الأمر بهذا الكتاب فهذا يخصنا جميعاً |
Beden ölü olursa bizi ilgilendirir. | Open Subtitles | و عندما يتم العثور علي جثة فهذا شيء يخصنا |
Bu bizi ilgilendirir, onu ilgilendirmez! | Open Subtitles | هذا يخصنا نحن لا يخصه هو |
Çalışanlarımıza karşı sorumluluklarımız var. Bu iş artık sadece ikimizi ilgilendirmiyor. | Open Subtitles | . لدينا مسؤوليّات تجاه موظفينا ليس الأمر يخصنا أنا وأنت فقط الآن |
Ama artık bizi ilgilendiriyor sanki. | Open Subtitles | ولكن الآن، يبدو أن الأمر أصبح يخصنا. |