Onu ve ona ait herşeyi, paltosunu ve seyahat çantasını küle dönüştür. | Open Subtitles | قم بتغييره و تغيير كل ما يخصه بما في ذلك معطفه و حقيبة سفره ، إلى حفنة من الرماد |
Elroy Çiftliğine bir uğrayın. Herif ona ait olmayan çitleri kesiyormuş. | Open Subtitles | حسناً , وضع مزعج بمزرعة آيلوري , آرثر ويبلي , الكبير كان يقص سياج الزهور الذي لا يخصه |
Elroy Çiftliğine bir uğrayın. Herif ona ait olmayan çitleri kesiyormuş. | Open Subtitles | حسناً, وضع مزعج بمزرعة آيلوري, آرثر ويبلي, الكبير كان يقص سياج الزهور الذي لا يخصه |
Bir adamın kendisine ait bir mülkü olmalı. Gurur duyacağı bir çiftliği olmalı. | Open Subtitles | الرجل يجب ان يملك شيئا يخصه, شيئا يعود له. |
Silahın kendisine ait olduğunu itiraf etti. | Open Subtitles | وقد اعترف أن السلاح يخصه |
O hastabakıcıya saldırdığında kırdığın Lecter'in kolunun röntgen filmini ve... onunla ilgili olan elindeki her şeyi istiyorum. | Open Subtitles | أريد صورة الأشعة التي التقطوها بعد أن كسرت ذراع (ليكتر)عندما هاجم على الممرضة وكل شيء آخر يخصه لديك |
Bu eroinin parasını ben verdim şimdi ise ona ait. | Open Subtitles | أن هذا الهيروين الذي قد دفعت له من عرق جبيني أصبح يخصه |
Hayır, ona ait olmayan bir şeyi alıp beni kızdırana kadar. | Open Subtitles | لا ، حتى أغضبني هو ، عندما أخذ مني شيئًا ما لا يخصه |
Tüm bunlar, artık hiçbiri ona ait değil. | Open Subtitles | كل هذا . ليس هناك شئ من هذه يخصه بعد الان . |
Sandık ona ait olmadığı halde satmış. | Open Subtitles | الصندوق لم يكن يخصه لكي يبيعه. |
Bunu delil olarak alıp, ona ait olduğunu doğrulamamız gerekiyor. | Open Subtitles | سأضعه بكيس ليتم التحقق أذا كان يخصه |
Yapmam gereken tek ona ait bir şey almaktır. | Open Subtitles | كل ماأحتاج إلى فعله هو أخذ شيء يخصه |
Elinde ona ait bir şey var mı? | Open Subtitles | اعنى، هل لديك اى شىء يخصه ؟ |
Kanın ona ait olduğunu düşündü. | Open Subtitles | لقد ظن أن هذا الدم يخصه |
ona ait bir şeyim varmış. | Open Subtitles | لأن لدي شيء يخصه |
Bende ona ait bir şey var. | Open Subtitles | ومعى شئ ما يخصه |
Washington'dan, kendisine ait olmayan birşeyle ayrıldı. | Open Subtitles | غادر (واشنطن) بشئ لا يخصه |
Jack kendisine ait olmayan bir şeyi aldı. | Open Subtitles | (جاك) أخذ شيء لا يخصه. |
Bu onunla ilgili değil tamam mı? | Open Subtitles | هذا الامر لا يخصه صحيح؟ |
- onunla ilgili değil. | Open Subtitles | - الأمر لا يخصه |