TTA tedavisi altında MRI'ları. Bu çalışmak için zaman alan bir tedavidir. | TED | هذه صور الرنين المغناطيسي لروبرت مرة أخرى، وهو يخضع للعلاج بالحقل المعالج للورم. |
Bugün ülkemizin yarısından fazlası, doğal parklar, doğal rezervler ve vahşi yaşam koruma alanları olarak koruma altında. | TED | واليوم، أكثر من نصف بلدنا يخضع للحماية، مثل المتنزهات والمحميات الوطنية ومحميات الحياة البرية. |
Ay taşları. Ay, korkunç bir baskı altında. | Open Subtitles | أجزاءمن صخورِ القمرِ قمرنا يخضع إلى قوةِ هائلةِ |
Tahminimizce, Clark'a bunu yapan çocuk hafızasını sildirmek için bir tür tedavi görüyor. | Open Subtitles | أعتقد أن الشاب الذي فعل هذا بكلارك يخضع لعلاج ما لكي تمحى ذاكرته |
"Şehir dışında"dan kastınız, "Summerholt Enstitüsü'nde tedavi görüyor" olmalı. | Open Subtitles | بكلمة مسافر تعني أنه يخضع لعلاج في معهد سامرهولت |
ameliyat edilmemiş bir intersekse nadir rastlanıyor. | TED | من النادر أن تقابل شخصًا ثنائي الجنس لم يخضع للعمليات. |
İlahi ve şeytani, herkes gücümün önünde eğilecek. | Open Subtitles | . الإلهى والشيطانى ، الجميع يخضع لقوتى |
- Yani ameliyata girerse beyin dokusunun bazı parçalarını kaybedecek, başarı oranı %50'nin altında,... | Open Subtitles | شخص ما يخضع لعملية جراحية ثم يجد أجزاء من نسيج المخ قد احترق معدل النجاح قال أقل من خمسون بالمئة |
ve en önemlisi, el arabası bir birliğe aitti, askeri otorite altında bir birlik. | Open Subtitles | و الأمر الأكثر أهمية من ذلك أن الشاحنة كانت جزءً من كتيبة من قسم يخضع لسلطة الجيش |
Tabi bir de burası bankaların aksine polis tarafından 24 saat gözetim altında tutuluyor. | Open Subtitles | ولكن عكس قبو البنك هذا المكان يخضع لحراسة 24 ساعة في اليوم من جانب الشرطة |
Çalışmaya başladığım ve güvendiğim kurumun Büro dışı ve bazen içindeki karanlık güçlerin etkisi altında olduğundan korkmaya başladım. | Open Subtitles | وخشيت أيضاً أن المعهد الذي إنضممت له واستثمرت فيه ثقتي كان يخضع لنفوذ قوى مُظلمة خارج المكتب، |
Bu sabah klinik çalışanları tarafından ikinci düzey gözetim altında tutulurken nasıl öldüğüyle ilgili bir soruşturma başlatıldı. | Open Subtitles | بدأ هذا الصباح تحقيق عن كيفية وفاته وهو يخضع لمراقبة من المستوى الثاني من قبل طاقم العاملين. |
Büyük bir baskı altında. Bu adamı anlamanız gerekiyor. | Open Subtitles | وهو يخضع لضغط كبير يجب ان تتعاطف معه |
Şey, Hector Rangel herhangi bir nedenle doktor tedavisi altında mıydı? | Open Subtitles | هل كان " هيكتور " يخضع لعلاج من طبيب ؟ |
A.B.D. Ordusu mensubu Çavuş Donald White... şu anda bir Amerikan askerî hastanesinde tedavi görüyor. | Open Subtitles | و فقد ذراعه خلال الهجوم يخضع الأن إلى العلاج بمستشفى القوات الأمريكية |
A.B.D. Ordusu mensubu Çavuş Donald White... şu anda bir Amerikan askerî hastanesinde tedavi görüyor. | Open Subtitles | وفقد ذراعاً فى العملية يخضع الآن لعلاج بمستشفى للجيش الأمريكى |
Terapi görüyor sonuçta ve beni tutuklattığın için psikologun tuttuğu terapi günlüğünün ancak birkaç sayfasını görebildim, ama dahası bu kasabadaki herkesin masal kahramanı olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | إنّه يخضع لعلاجٍ، و لم أقرأ سوى بضعة صفحاتٍ من ملاحظات طبيبه قبل أن تتسبّبي باعتقالي. فلنضع كلّ هذا جانباً. يظنّ أنّ الجميعَ في هذه البلدة شخصيّاتُ قصصٍ خرافيّة. |
En geç bir ay içinde ameliyat olması lazım... yoksa ölür | Open Subtitles | يجب أن يخضع للعملية خلال الأربعة أسابيع القادمة أو سيكون الموت مصيرهـ |
Çünkü hastan ameliyat olmadı. Ayrıca sen kendinden başkasını önemsemezsin. | Open Subtitles | لأن مريضك لم يخضع لجراحة و أنت لا تهتم بأحد آخر |
Vuruldu. Şu anda ameliyat oluyor. | Open Subtitles | لقد تعرض لطلق ناري و هو يخضع حالياً لعملية جراحية بسبب إصاباته |
İlahi ve şeytani, herkes gücümün önünde eğilecek. | Open Subtitles | ! الإلهى والشيطانى ، الجميع يخضع لقوتى |