"يخفى" - ترجمة من عربي إلى تركي

• saklıyor
• sır
• sakladığını
• gizliyor
• saklamak
• kaçmıyor
• saklıyordu
• saklar
• görünmeyenlere

Washington bu konuda emin. Yamaoto, gerçek hedeflerini saklıyor sizden.
واشنطن مقتنعه بان ياماموتو قد امدك بها لكى يخفى خطته

Bunu bir sır olarak saklıyor. Nedenini öğrenmek istiyorum.
وهو يخفى هذه المعلومة عن الجميع وأريد أن أعرف لماذا

Eğer gerçekten ailesini öldürdüyse bir şey saklıyor olmalı.
لو قتل عائلته حقا اذا هو كان يخفى شيئا ما

Moore yasalarına göre bilgisayarların gittikçe daha da hızlı çalışacak olması bir sır değil.
حسنا ، لا يخفى على أحد أن الحواسيب، حسب قانون مور، هي الأسرع تطورا.

Benden bir şeyler sakladığını hep biliyordum. Asla üstüne gitmedim.
لقد كنت أعلم دائماً أنّه كان يخفى عنّى شيئاً و لكن لم أرد الضغط على الأمر

LaTour kavga hakkında yalan söylüyor. Bazı şeyleri gizliyor.
ان لاتور كذب بشأن المشاجرة, انه يخفى شيئا بداخله

Her birimiz payımızı bir yerlere saklamak zorunda kalacağız.
كل منا يجب عليه أن يخفى نصيبه عن الآخرين

- Hiçbir şey gözünden kaçmıyor, değil mi, Merlin?
لا شيء يخفى عليك , أليس كذلك يا ميرلين.

Niye olduğunu söyleyeyim, çünkü birşey saklıyordu.
سأخبرك لماذا لم يخبر صاحب الملك لأنة كان يخفى شيئاً

Neden hayatındaki herkes senden bir şeyler saklıyor?
لماذا كل شخص فى حياتك يخفى عنك سراً ما ؟

O adam kaçtı çünkü bir şey saklıyor.
هذا الرجل هرب لأنه يخفى شيئاً ما.

Kızı bizden hoşlanmış gibi ama sanırım kral bir şey saklıyor.
يبدو أنها متقبل للأمر ... ولكن الملك أنا لا أعرف , ولكنى أعتقد .أنه يخفى شيئاً

Bu adam bir şey saklıyor. Ne olduğunu çok merak ediyorum.
هذا الرجل يخفى شيئ,ويجب أن نعرف ما هو

Sanırım benden bir şey saklıyor. Onu tutuklatacağım.
اعتقد انه يخفى عنى شيئا وسأعتقله

Benim bunun korkunç bir fikir olduğunu Düşündüğüm bir sır değil...
لا يخفى على أحد أنني كنت أقول أن هذه فكرة سيئة...

Birisinin sizden bir şey sakladığını fark ettiğinizde, bu o kişiye olan tavrınızı değiştirmez.
والذى يغير الامور هو عندما تدرك ان الشخص الذي كنت تعرفه يخفى اشياء عنك

Dur bir dakika, yani sen şimdi ondan bir şey sakladığını mı söylüyorsun?
انتظر لحظة هل تخبرنى أنه يخفى شيء ما عنها ؟

Çok iyi gizliyor, değil mi?
انه يخفى هذا الشعور, أليس كذلك؟

Paul resmi çekmecede saklar, annesi geri çıkartırdı.
بول كان يخفى الصورة فى الدرج , وأمه تخرجها ثانية .

Gözlerimizi görünen şeylere değil görünmeyenlere çeviriyoruz.
"إنّنا لا نرنو إلى المرئيّ، بل نرنو إلى ما يخفى"