bir şeyler sakladığını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلتُ إنك تعتقد إنه يخفي شيئاً ما. |
Bizden bir şeyler sakladığını biliyordum. | Open Subtitles | أعلم بأنّه يخفي شيئاً ما عنّا . أعرفه |
Ona, herkesin bir şeyler sakladığını söyledim. | Open Subtitles | اخبرتها ان كل شخص يخفي شيئاً ما |
Bilemiyorum, sanki benden bir şeyler saklıyor gibi. | Open Subtitles | كما لو أنّه يخفي شيئاً ما عنّي |
Bir şeyler saklıyor. | Open Subtitles | إنه يخفي شيئاً ما |
Bir şey saklıyor, hissediyorum. | Open Subtitles | إنه يخفي شيئاً ما, أستطيع الشعور بذلك |
İkimiz de bir şeyler sakladığını biliyoruz. | Open Subtitles | كلانا يعلم أنه يخفي شيئاً ما |
Kozak bir şeyler saklıyor. Forrester bu kundakçılık için bir şeyler tasarlamıştı. | Open Subtitles | إن (كوزاك) يخفي شيئاً ما (فورستر) على علم به |
Bence bir şeyler saklıyor. | Open Subtitles | أظن بأنه يخفي شيئاً ما |
Kesinlikle bir şeyler saklıyor, efendim. | Open Subtitles | إنهُ يخفي شيئاً ما. |
Bir şeyler saklıyor. | Open Subtitles | أنهُ يخفي شيئاً ما |
Bilmiyorum ama bir şeyler saklıyor. | Open Subtitles | لا أعلم، لكنه يخفي شيئاً ما. |
Bir şey saklıyor. | Open Subtitles | إنه يخفي شيئاً ما |
Birileri kesinlikle bir şey saklıyor. | Open Subtitles | بالتأكيد أحدهم يخفي شيئاً ما |