Gözlüklerini çıkarıyor, kameraya doğru dönüyor, ama bütün bunlar metinde oluyor. | TED | هو دائماً يخلع نظاراته الشمسية او يتوجه للكاميرا لكن كل هذا يحدث في النص |
Belki de vücut parçalarını tekrar kendisi elle hareket ettirebilmek için yerinden çıkarıyor. | Open Subtitles | ربما هو يخلع أعضاء أجسادهم كي يتمكن من التلاعب بهم بنفسه |
Bu koca g*t elbiselerini çıkarıp suya girdiğinde bitecek. | Open Subtitles | بعدما يخلع البدين ملابسه و يلقي نفسه في النهر |
Tabi ya; tişörtünü çıkarmasına da hiç aldırış etmedin. | Open Subtitles | جيد, لكن لم يكن لديك أي مانع أن تريه يخلع قميصه, صحيح؟ |
Üniformasını çıkartıyor. Artık o kendi çevresinde Çavuş Jones değil. Artık o Kansas'lı Dave. | TED | يخلع زيه العسكري، لم يعد يعرف بالرقيب جونز في مجتمعه. هو الآن ديف من مدينة كانساس سيتي. |
Ona tüm elbiselerini çıkarmasını, küvete girmesini ve tüm gece sürecek olan ateşli sevişme için beklemesini söyledim. | Open Subtitles | لقد اخبرته ان يخلع ملابسه و ينتظرنى فى الحمام من اجل ليلة غرامية ساخنة |
Birlikte çok tatlı gözüküyorlar. Özellikle General şapkasını çıkardığında. | Open Subtitles | إنهم رائعين معاً خصوصاً عندما يخلع قبعته |
Ceketini çıkarttıktan sonra çok dikkatlice katlardı. Ütüsü bozulsun istemez gibiydi. | Open Subtitles | كان يخلع سترته ويطويها بعناية كأنه لم يرغب أن تتجعّد |
Bir zevktir. İşin doğrusu, herkes, Harry, herkes elbisesini çıkarıyor. | Open Subtitles | في واقع الامر، (هاري) أريد من الجميع أن يخلع ملابسه |
Dışarıda bir işçi var ve gömleğini çıkarıyor. | Open Subtitles | ثمّة بنّاء في الخارج يخلع قميصه |
Neden ayakkabılarını çıkarıyor? | Open Subtitles | لماذا يخلع حذاءه؟ |
Gece utanmadan üzerini çıkarıyor. | Open Subtitles | والليل بلا خجل يخلع رداءه |
Bir yerden hatırladığına göre, soğuktan donmayı engellemek için yapılacak en iyi şey giysileri çıkarıp vücudu buzla ovmaktı. | Open Subtitles | لقد تذكر بأنه قرأ أفضل طريقه لتجنب أزمة البرد هي أن يخلع كل ثيابه |
Yani annenin başında camlı astronot başlığı var çocuk da kendininkini çıkarıp masaya mı koymuş? | Open Subtitles | إذًا ترتدي الأم، خوذة الفضاء الزجاجيّة. والطفل يخلع خوذته ويضعها على الطاولة؟ |
Sigara içiyordum ve valiz taşıyan görevliyi ceketini çıkarıp, çöpe atarken gördüm. | Open Subtitles | كنتُ أدخن سيجارة، و رأيتُ خادم الفندق يخلع سترته ويرميها في حاوية النفايات |
Her birinizin, çoraplarından tekini çıkarmasına ve kutuya geçirmesi gerek. | Open Subtitles | أريد كل منكم أن يخلع واجداً من جواربه و يضعه فوق علبة الصودا |
Arkadaşların gelin ortaya çıkana kadar üstünü çıkarmasına izin vermiyor. | Open Subtitles | أصغي، صديقاتك لا ترغبن حتّى أن يخلع ملابسه حتّى تأتي إلى هنا |
Ordudan ayrılıyor. Üniformasını çıkartıyor. | TED | يخرج من الجيش، يخلع الزي الرسمي. |
Yeni erkek arkadaşın neden kıyafetlerini çıkartıyor? | Open Subtitles | لماذا عشيقك الجديد يخلع ملابسه؟ |
Sırtını görebilmem için üzerini çıkarmasını isteyebilir misin? | Open Subtitles | هلا تطلب منه أن يخلع قميصه, لكي أرى ظهره؟ |
Ayakkabılarını çıkardığında maskaralıklarla örtülü bedenin yatakta kıvranıyor. | Open Subtitles | .. عند يخلع حذاءه .. .. والهمسات السخيفة .. ...حركات اجسادكم علي السرير... |
Ceketini çıkarttıktan sonra çok dikkatlice katlardı. Ütüsü bozulsun istemez gibiydi. | Open Subtitles | كان يخلع سترته ويطويها بعناية كأنه لم يرغب أن تتجعّد |
Tanıdığım bir adam vardı, tamamen soyunana dek şapkasını çıkarmazdı. | Open Subtitles | ذات مرة عرفت شخص يظل مرتديا قبعته حتى يخلع كل ملابسه |