Bir şey onu korkutuyor. Biz değiliz. Sen sakinleştirdin. | Open Subtitles | شيئاً ما يخيفها. ليس نحن ؛ لقد هدأتِ من روعها. |
Sargılarının değişme zamanı geldi, ama bu onu korkutuyor ama alfabeyi okur ya da "otobüsün direksiyonu" şarkısını söylerseniz dayanabilir. | Open Subtitles | حان الوقت لتغيير ملابسها و هذا يخيفها لكن لو غنيت بالحروف الأبجدية او أيّ أغنية أخرى -فلن تخاف |
Sen sadece annemle dans edeceğine söz ver yeter. Jason onu korkutuyor. | Open Subtitles | فقط عدني, بأن ترقص مع أمي جيسون) يخيفها) |
Onu bile korkutan bir şey üzerinde. | Open Subtitles | الأمر الذي يخيفها هي ايضاً |
Nicole ne demişti içinde bir şey vardı onu, korkutan bir şey? | Open Subtitles | ما قالته (نيكول) إنّ في داخلك شيئاً يخيفها |